"يوم الاربعاء" - Translation from Arabic to Turkish

• Çarşamba günü
• çarşamba günleri
• Çarşambaya
• Çarşamba gününe
• Cuma daha
• Çarşambadan
• çarşambaları
• Çarşamba günüydü
• Çarşamba günkü
• çarşambaya kadar

Çarşamba günü birkaç saat izin almamın mahsuru var mı?
هل هناك مانع إن أخذت بعض الساعات يوم الاربعاء ؟

Çarşamba günü neden dövüşmek istemiyorsunuz?
لماذا خرجت من مباراة يوم الاربعاء يا جاك ؟

Dinle, Baş Müfettiş, ...Çarşamba günü, Simpson kılık değiştirip aşçıyı tuzağa düşürdü.
اسمع, سيدي المفتش يوم الاربعاء, قام "سيمبسون" بالتنكر و قام بخداع الطباخة

Tamam, çarşamba günleri saat 1 ile 4 arasında ofis saatlerim var.
حسناً لدي ساعات عمل بالمكتب يوم الاربعاء من الواحده حتى الرابعه

Okula bildirdim. Çarşambaya ayrılıyorum.
لقد أعطيت إشعار للمدرسة سأتركهم يوم الاربعاء بعد الراحة

Çarşamba günü, karınızı öldürdükten hemen sonra buradaydınız.
لقد كنت هنا يوم الاربعاء بعد دقائق من قتل زوجتك

Çarşamba günü biyopsi yapıldı ve dün öğrendim.
متى؟ كان لي تحتاج فحص يوم الاربعاء واكتشفت أمس.

Çarşamba günü trene binmem gerekecek. İki günlük bir işkence.
يجب ان اخذ القطار يوم الاربعاء عقاب ليومان

Çarşamba günü saat 10:00 da seninle orda buluşuruz.
سأقابلك هناك يوم الاربعاء فى الساعه العاشره

Anlamıyorum.Kız Çarşamba günü öldü Düzeneği nasıl çalıştırdı?
لا افهم ، هي ماتت يوم الاربعاء ـ كيف تنشطت الماكنة ـ الامر بسيط جدا ورائع

Dinle, neden yarım kutu kurşun almıyorsun Çarşamba günü paranın geri kalanını getirdiğinde yarım kutu kurşun daha veririm.
اسمع , لما لا تأخذ نصف عبوات الرصاص وسوف أعطيك النصف الاخر عندما تحضر بقية المال يوم الاربعاء

Dr. Davis Scott Çarşamba günü benim bağırsağımın yarısını alacak olan Kaliforniyanın ikinci en iyi cerrahıdır.
د. ديفيس سكوت هو من اخرج نصف القولون لدي يوم الاربعاء. وأنه ثاني أفضل جراح في ولاية كاليفورنيا.

Ve onu çok beğenmişler Çarşamba günü için tekrar çağırdılar. Ve o bir gardiyan.
وقد احبوه كثيرا حتى انهم طلبوه ثانية يوم الاربعاء وهو حارس سجن

Elbette karşılarım. Maaş çekimi Çarşamba günü hesabıma aktardım.
بالطبع أستطيع، لقد قمت بإيداع شيك راتبي يوم الاربعاء

Beni dinle, Çarşamba günü iş yerine tıkılıp kalacağım.
اسمع، يوم الاربعاء سوف اكون مشغوله في المكتب.

Dinle, Çarşamba günü bulduğum kızı anlatayım sana.
هذا ما حصل يوم الاربعاء وكيف انتهى الامر بالفتاة

Öğretmen toplantılarının yapıldığı çarşamba günleri dışında.
ما عدا يوم الاربعاء عندما كانت هناك اجتماعات للموظفين

Salı günkü randevumu Çarşambaya kadar halledemem.
ماذا بشأن تعيين يوم الثلاثاء؟ لاأستطيع فعل ذلك حتى يوم الاربعاء

Öyleyse ajandamı alıp Çarşamba gününe gözyaşları koyayım.
سأجلب الرزنامة وأرسم الدموع على يوم الاربعاء

Solomon Grundy, Pazartesi doğdu Salı vaftiz edildi, Çarşamba evlendi Perşembe hasta oldu, Cuma daha da kötüleşti Cumartesi öldü, Pazar gömüldü.
(سولمون غراندي) وُلد يوم الاثنين عمّد في يوم الثلاثاء تزوج في يوم الاربعاء

Çarşambadan beri burada tıkıldım kaldım.
لقد كنت جالسا هنا منذ يوم الاربعاء الماضي.

Genellikle çarşambaları olduğu için, aynasızlara hep şöyle derim:..
هذا يحدث عادة يوم الاربعاء وعادة انا اخبر الشرطة

- Hepsi geçmişte kaldı. - Çarşamba günüydü.
لقد حدث ذلك في الماضي - بل يوم الاربعاء -

Çarşamba günkü çocuk saatinde, "Dünya dışı ziyaretçiler" isimli bir gösteri yapıyorlardı.
يوم الاربعاء في ساعة الاطفال ... كانوا يقومون بتمثيل مسرحية تُسمي زوار من العالم الأخر