| Sevgililer Günü olduğuna göre önce hediyeni açmaya ne dersin? | Open Subtitles | حسناً، أنه يوم عيد الحب لذا لِمَ لاتفتحين هديتك اولاً؟ |
| - Hayır, onu okulda giyemezsin. - Sevgililer Günü kıyafetim. | Open Subtitles | لا، لن ترتدي ذلك إلى المدرسة ملابس يوم عيد الحب |
| Benim fikrim, Stacey'nin Sevgililer Günü'nde Las Vegas'ta hızlı randevu etkinliğine katılmasıydı. | TED | كانت فكرتي أن تجرب ستاسي نظام التعارف السريع يوم عيد الحب في لاس فيغاس. |
| - sonunda... biliyor musun, bunu sevgililer gününde hediye olarak almıştım! | Open Subtitles | هل تعلمين لقد حصلت عل هذه الهديه فى يوم عيد الحب |
| (Sevgililer Günü'nde başladı, masum bir çocuğa sıkıntı vermek için yeterince uygundu. | Open Subtitles | لقد بدأت تقريباً مع ولد محرج في يوم عيد الحب |
| Biraz şekerleme yapayım. Hey! Ben de Sevgililer Günü'nü düşünüyordum. | Open Subtitles | اظن انني بحاجة الى قيلولة لقد كنت افكر بخصوص يوم عيد الحب |
| Yapılmasını istiyorum. Hemen. Ona Sevgililer Günü öncesinde çok meşgul olduğumuzu söyledim. | Open Subtitles | نعم اريد ان افعل هذا لقد اخبرتة ان يوم عيد الحب |
| Yani Sevgililer Günü bitinceye kadar, konuşacak bir şeyimiz yok. | Open Subtitles | لذا حتى نهاية يوم عيد الحب, ليس هناك ما نتحدث عنه. |
| Yaptığınız şey yanlıştı, ama annenize Sevgililer Günü'nde hedi vermeyi istemek güzel bir şey. | Open Subtitles | ما فعلتم كان خاطئاً لكنه جميل أنكم أحضرتم لأمكم هدية يوم عيد الحب |
| Ve ona Sevgililer Günü'nde çıkma teklif etmezmişim gibi bir de onu çocuk yapma konusunda ikna ettim. | Open Subtitles | وكما كان سيئا ان اخرج معها فى يوم عيد الحب لقد تكلمت معها فى انجاب الاطفال |
| Aşk biliminde Bir Mayıs Sevgililer Günü kadar değerlidir. | Open Subtitles | في عادات الحب عيد أول أيار قيم مثل يوم عيد الحب |
| Sevgililer Günü burada olmak için yola çıkmalıyım. | Open Subtitles | ربما اعود في خلال يومين مع بداية يوم عيد الحب |
| Nasıl bir kadın Sevgililer Günü'nde boşanma kağıtları yollar? | Open Subtitles | أي نوع من النساء تسلم اوراق الطلاق فى يوم عيد الحب ؟ |
| Önümüzdeki pazar Sevgililer Günü ve bir şanslı hasta çok özel bir kalp çikolata alacak: | Open Subtitles | آسف ، آسف يوم الأحد القادم سيكون يوم عيد الحب ومريض محظوظ سيحصل على شوكولاة مميزة ذات شكل قلب ، قلب بشري |
| Tüm yetişkin hayatımı hayatımın kadınını arayarak geçirdim ve Sevgililer Günü'nü tuvaleti fırçalayarak geçireceğim. | Open Subtitles | قضيت معظم حياتي بحثاً عن المرأة المثالية وأنا أقضي يوم عيد الحب بتنظيف المرحاض |
| Çıkın ve bana bir kız bulun. Sevgililer Günü'nde iki çift olarak randevuya çıkalım. | Open Subtitles | اخرجوا وابحثوا لي عن فتاة وسأواعدها معكم بموعد ثنائي في يوم عيد الحب |
| Eğer bu Sevgililer Günü'nde benim ne yapacağımı merak eden varsa diğer Sevgililer Günleriyle aynı şekilde geçireceğimi söyleyeyim. | Open Subtitles | إن كان أحدكم مهتما سأمضي يوم عيد الحب القادم بنفس الطريقة التي أمضيت فيها أعياد الحب السابقة |
| Ona sevgililer gününde doğduğu ve onun evlat verdikleri söylenmiş. | Open Subtitles | قال لي أنه ولد وتم تبنيه في يوم عيد الحب |
| sevgililer gününde biriyle çıktığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا استطيع تصديق اننى اوعد فتاة فى يوم عيد الحب |
| Neyse, sevgililer gününde ona çiçek yollamalısın. | Open Subtitles | على أي حال ,يجب أن ترسل لها الورود في يوم عيد الحب |
| Sonunda Sevgililer Gününü yalnız geçirmiyorum. | Open Subtitles | من الواضح أنني لن أقضي يوم عيد الحب وحدي مرة أخري |