| Evet, Dük, bilirsiniz, Dük orada burada durup çevreyi gezmeyi sever... | Open Subtitles | نعم، الدوق، هو فقط يَحْبُّ ان يتَوَقُّف , ويرى المناظر الطبيعية |
| Willy armonikamı sever. | Open Subtitles | يَحْبُّ ويلي هارمونيكاي. عندما يَسْمعُه، يَعْرفُ أنا. |
| Fakat o bir şeyleri kontrol etmeyi seviyor. | Open Subtitles | ما عداه يَحْبُّ الإحتِفاظ بالسيطرة علي الأشياءِ. |
| Senin sağlıkçının sevdiği içki ne? | Open Subtitles | لذا، الذي يَعمَلُ كَ موظّف الإسعاف يَحْبُّ الشُرْب؟ |
| Görünüşe göre Miami'nin çoğu serbest dolaşan bir manağın terör estirmesi yüzünden turist oranının düşmesinden hoşlanmıyor. | Open Subtitles | يَبْدو رئيسَ بلدية لا يَحْبُّ الهُبُوط فى نِسَبِ السياحةِ الذي يَجيءُ مَع إرْهاب طليق معتوه، |
| Hayır, hayır, Ben sadece New Jersey'i seven, aptal Ray'im. | Open Subtitles | لا، أنا مُجَرَّد راي أخرس الذي يَحْبُّ نيو جيرسي. |
| Kimse yaşlanmayı sevmez. Ama bu eğlenemeyeceğin anlamına gelmez. | Open Subtitles | لا أحد يَحْبُّ تَقَدُّم في السنَّ، لَكنَّه لا يَعْني بأنّك لا تَستطيعُ التَمَتُّع بنفسك. |
| Hangi erkek böyle bağlanmayı sever? | Open Subtitles | أَعْني، الذي يَحْبُّ نوعُ الزرِّ أَنْ يُرْبَطَ؟ |
| İnsanlar köpekleri sever. | Open Subtitles | أَحبُّ ذلك. يَحْبُّ الناسُ الكلابَ. |
| Benim çocuklarım evi dağıtmayı sever de. | Open Subtitles | يَحْبُّ أولادُي حقاً إلى العراء بيتِ. |
| Her çocuk çikolatayı sever. | Open Subtitles | يَحْبُّ كُلّ الأطفال الشوكولاته |
| Steven doğumgünlerini sever. | Open Subtitles | أوه، يَحْبُّ ستيفن أعياد الميلاد. |
| Adam bebekle oynamayı seviyor. | Open Subtitles | الرجل يَحْبُّ اللِعْب بالدمى هذا لَيسَ لَأجله |
| Parkın kuzey tarafındaki orman güllerini seviyor. | Open Subtitles | يَحْبُّ rhododendrons على الجانبِ الشماليِ للمتنزهِ. |
| Çünkü adam bilgili. Adam eşanlamlı kelimeler kullanmayı seviyor. | Open Subtitles | يَحْبُّ التورياتَ، حتى ثلاث أضعاف entendres. |
| Güzel bir şarkı. Büyük ihtimalle bende en sevdiği şey sevgi dolu dokunuşlarım. | Open Subtitles | الشيء يَحْبُّ أكثر عنيّ من المحتمل مَقابضُ حبُّي. |
| Kim karısının kendiyle ilgili en sevdiği beş tane boş beleş şeyi söylemeni ister ki? | Open Subtitles | مَنْ يَسْتَطيع فقط خرخاشة مِنْ خمسة أشياءِ يَحْبُّ حول زوجتِه؟ |
| Belki de çocuk kendisine bakılmasından hoşlanmıyor? | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ يَكُونَ ذلك... الطفل أليس يَحْبُّ أَنْ يُحدّقَ في؟ |
| Çok içki içmemden hoşlanmıyor. | Open Subtitles | لا يَحْبُّ الوضع عندما أَشْربُ كثيراً. |
| İnanılmaz. Scooby Snacks seven başka birini tanımamıştım. | Open Subtitles | . أنا ما سَبَقَ أَنْ قَابلتُ شخص أبداّ يَحْبُّ سكوبي و يَتناولُ طعام خفيف. |
| Binbaşı yeşil rengini hiç sevmez. | Open Subtitles | الرائد لا يَحْبُّ اللون الأخضر. |
| Buddy'i kimi sevip kimi sevmediğini anlayacak kadar iyi tanıyorum yine de ikisinden de şikâyet eder. | Open Subtitles | لقد عرفت رفيقاً لفترة طويلة بما فيها الكفاية لمعْرِفة الذي يَحْبُّ و الذي لا يَحْبُّ، على الرغم من انه يشكو من كليهما. |