"يَستحقُّ" - Translation from Arabic to Turkish

• hak ediyor
• hakediyor
• haketti

Niles, gerçek ve dürüst cevabı hak ediyor.
النيل تَعتمدُ عليّ. يَستحقُّ جوابي الحقيقي والصادق.

Hangimiz vurulmayı ya da asılmayı hak ediyor?
من هذا الذي لا يَستحقُّ أَنْ يُصبحَ مضروب أَو مُعلَّق؟

- Hırsınızı bir yana koyarsak Harvey Specter sizce ortak olmayı hak ediyor mu?
هل تعتقد أن هارفي سبيكتر يَستحقُّ أن يَكُونَ شريكاً رئيسيا ؟

Sanırım Çavuş Mahoney özel bir tebriği hak ediyor.
أعتقد العريف ماهوني يَستحقُّ قوس خاصّ.

O da benim kadar yaşamayı hakediyor.
لماذا؟ يَستحقُّ للعَيْش بقدر أنا أعْمَلُ.

Ama güçlü bir yaşlı köpek ve Tanrı biliyor ki son bir savaşı haketti bu yüzden rahatlaması için ona biraz antikonvülsan verdim.
لَكنَّه كلب عجوز قوي واللَّهُ أعلَمُ يَستحقُّ اخر معركةً لذا ساعطيه مضاد للسم

Güvenilir bir kadını hak ediyor.
يَستحقُّ a إمرأة التي هو يُمْكِنُ أَنْ يَأتمنَ.

Ona karşı... büyük bir haksızlık yapılmış ve O gerçekten özgür kalmayı hak ediyor.
لقد وقع علية ظلم عظيم... علية سيدي وهو يَستحقُّ حريتَه حقاً

Camden McCallum saygıyı hak ediyor.
كامدين مالكوم يَستحقُّ لكي يُوصّى به.

Bu epey özel bir şeyi hak ediyor.
هذا يَستحقُّ شيءاً خاصَّ جداً.

İyi bir çocuk. Daha iyisini hak ediyor.
يَستحقُّ مراهناً.

Bundan daha fazlasını hak ediyor.
يَستحقُّ أكثر بكثير مِنْ ذلك.

Bundan daha iyisini hak ediyor.
يَستحقُّ أفضل مِنْ ذلك.

Patronu öldürdü. Ölmeyi hak ediyor.
قَتلَ رئيسَنا يَستحقُّ المَوت

Ölmeyi hak ediyor.
يَستحقُّ المَــوت

Ölmeyi hak ediyor.
يَستحقُّ المَـــوت

Böyle bir şeyi herkes hak ediyor.
- وكُلّ شخص يَستحقُّ ذلك الحقِّ.

Bu adamında adının yanında bir yıldız olmasını hak ediyor ve onun ligden atılmasını istiyorum.
هذا الرجلِ يَستحقُّ نجمة بجانب اسمه {\fs10\cHA24A0D\3cHFFFFFF}النجمة في رياضة البيسبول تعني كسر رقم قياسي لكن بشروط مختلفة وأنا أُريدُه خارج الإتحاد {\fs10\cHA24A0D\3cHFFFFFF}النجمة في رياضة البيسبول تعني كسر رقم قياسي لكن بأخذه للمنشّطات لتمييزه عن اللاعبيين النظيفين

Charlie elbette hapis cezasını hakediyor, anlıyorum.
بالطبع تشارلي يَستحقُّ بَعْض وقتِ السجنِ، نعم؟

Bunu bilmeyi hakediyor.
يَستحقُّ لمعْرِفة ذلك.

Yapma ama bu geçer notu haketti.
أوهـ ، هيـا،الأمـر يَستحقُّ التحقق.