| Bilinçaltım bana cinselliğim hakkında bir şey mi söylemeye çalışıyor? | Open Subtitles | هو محتملُ لاشعورُي يُحاولُ إخْباري الشيء حول جنسِي؟ |
| Saçmalık. Devlin kuruluşundan beri Em City'i parçalamaya çalışıyor. | Open Subtitles | كانَ ديفلين يُحاولُ تفكيكَ مدينة الزُمُرُد منذُ البداية |
| Bana Telstar uydusunu alıp televizyona geçmeye çalıştığı söylendi. | Open Subtitles | لقد نُصِحتُ بأنّه قَدْ يُحاولُ السَيْطَرَة علي القمر الصناعي ليضِعْ نفسه على التلفزيونِ أَو الشيءِ |
| Şu aptal şeyi saklamaya çalışıyorum, ama o bizden saklanamaz değil mi, Maura? | Open Subtitles | يُحاولُ أَنْ يَخفي هذا المصّاصِ لَكنَّه لا يَستطيعُ الإختِفاء منّا، يُمْكِنُ أَنَّهُ، مورا؟ |
| Michael babasının isteği doğrultusunda kardeşini işe dahil etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | مايكل كَانَ يُحاولُ تَضْمين أَخِّيه في العملِ في طلبِ أبّيه. |
| Rüyandaki sesim, ...sana yardım etmeye çalışan, senin bir parçan. | Open Subtitles | صوتي في حلمِكَ جزء منك يُحاولُ مُسَاعَدَة نفسك خلال هذا. |
| Geçen hafta Ross'un seni öldürmeye çalıştığını düşündün. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي، فكّرتَ روس كَانَ يُحاولُ قَتْلك. |
| Sunu dene: "Ne içeceksin?" dene. | Open Subtitles | يُحاولُ هذا: "ماذا سَيَكُونُ؟ "محاولة تلك. |
| Salağın biri giderleri kesmeye çalışmış ve ne yaptığını fark etmemiş. | Open Subtitles | شخص أبلهِ كَانَ يُحاولُ تقليص التكلفة ولَمْ يُدركْ ما كَانوا يَفعلونَ |
| - Cinayet olmayan bir olayı - çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنهُ يُحاولُ أن يحل قضية قَتل نعتقدُ جميعاً أنها ليسَت كذلك |
| Farklı düşünen herkesi susturmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لكن لأني خالفتهُ الرأي إنهُ يُحاولُ إخراسَ أي أحَد تختلفُ أراؤُه |
| O bitirirken, biz devam ediyoruz, çünkü Mitch gerçek aşkın gözü kördür demeye çalışıyor. | Open Subtitles | يَتوقّفُ هناك ,ويَستمرُّ هنا لأنى أعتقد ما يُحاولُ ميتش قَوله .بأنّ الحبِّ الحقيقيِ أعمى |
| Buna rağmen açıkça şüpheli olduğunu gördüğümüz... eski fakir evliliğini müvekkilimle sürdürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | ورغم إِنَّهُ يُحاولُ إحتِجاز زبونِي قَبْلَ زواجي المعدم الذي اظهرنا مشبوهونُ جداً. |
| Günlerdir söylemeye çalıştığı şeyi dedi. Bak. | Open Subtitles | يقول ما كَانَ يُحاولُ إخْبارك به لأيامِ. |
| Ron Beebe, Giles'ın eşyalarını çalmaya çalıştığı için öldürüldü. | Open Subtitles | قُتِلَ رون بيبي لأنهُ كانَ يُحاولُ سرقةَ أغراض جايلز؟ |
| Oh, evet, devamlı bırakmaya çalışıyorum, ama hemen kilo alıyorum. | Open Subtitles | أوه، نعم، أَنا دائماً يُحاولُ تَرْك، إشترِ وزنَي فقط مناطيد فوق. |
| Sanırım kendimi Theresa kadar önemli göstermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أَحْزرُ أنا مُجَرَّد يُحاولُ جَعْل نفسي صوت كمهم كتيريزا. |
| Belki biri sesini kesmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا شخص ما كَانَ يُحاولُ لإسْكاته. |
| Tutuklayan memur babamdı, bana ders vermeye çalışıyordu. | Open Subtitles | الضابط الذي القى القبض كَانَ أبي، هو كَانَ يُحاولُ أن يلَقّنْني درس. |
| Yıllar süren yokluğunu son bir mücadeleyle, kendisini, ailesinin gözünde kurtarmaya çalışan bir adam görüyorum. | Open Subtitles | أرى رجلاً يُحاولُ أن يُبرئَ نفسهُ في أعيُن عائلتِه يقومُ بمُحاولَة أخيرة بعدَ عقودٍ من الغياب |
| Birinin sandığı kaldırmaya çalıştığını gösterecek şekilde. | Open Subtitles | يَقترحُ الموقعُ ذلك شخص ما كَانَ يُحاولُ إلتِقاطه. |
| Sunu dene: "Ne içeceksin?" dene. | Open Subtitles | يُحاولُ هذا: "ماذا سَيَكُونُ؟ "محاولة تلك. |
| Bence o lanet at seni çok fazla seviyormuş seni korumaya çalışmış. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك الحصان المَلْعُون أحبَّك كثيراً وكَانَ يُحاولُ حِمايتك |
| Seni yere devirmeye çalışırken ikimizde havaya uçabiliriz, değil mi? | Open Subtitles | يُحاولُ إنْزالك يُمْكِنُ أَنْ إحصلْ علينا كلاهما مُنْفَجر أليس كذلك؟ |
| Onu havalandırma borularının orada bulduk, buraya gelmeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | وَجدوه في أنابيبِ البخارَ، يُحاولُ شَقّ طريقه هنا. |
| Sizi bu karışıklıktan kurtarmanın yolunu bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | يُحاولُ أَنْ يَفْهمَ كَيفَ يَحْصلُ عليك خارج هذه الفوضى. |
| Büyük ihtimalle Steven sıvışmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | هدّئْ. هو من المحتمل فقط ستيفن يُحاولُ الإِنْسِلال خارج. |
| Hey, bu oyunun gerçekte ne ifade ettiğini hatırlamaya çalış. | Open Subtitles | يا، يُحاولُ أَنْ يَتذكّرَ ما هذه اللعبةِ حقاً حول. إذهبْ. لاتقلق. |
| Kocamı öldürmeye çalışıyorlar, sizse buraya Rain Man'i mi getiriyorsunuz? | Open Subtitles | شخص ما يُحاولُ قَتْل زوجِي، وأنت تُرسلُ في رجلِ المطرِ؟ |