| - Yok, ...ama en üst rafta gevreklerin arkasında şekerlerini saklıyor. | Open Subtitles | كلّا، لكنّه يُخفي أصابع الحلوى على الرفّ العلويّ وراء حبوب الإفطار. |
| Onun ayrılmasına izin verme, olur mu? Bir şey saklıyor. | Open Subtitles | حسنٌ ، لا تسمح له بالرحيل، حسنٌ ، إنـّه يُخفي شيئاً ما. |
| Ama içgüdülerim bana fazlası olduğunu söylüyor, oğlunun bir şeyler sakladığını, bazı... | Open Subtitles | لكن إحساسي الداخلي يُخبرني أنَ هُناكَ أكثر من ذلك و أنَ ابنكِ يُخفي شيئاً ما |
| Evrenin sırlarını sakladığı yer, zamanda yolculuk sırlarını bizlere söyleyebilir mi? | Open Subtitles | أين يُخفي الكون الأسرار التي يمكن أن تدلنا على كيفية السفر عبر الزمن ؟ |
| Bileğime taktığım cihaz vücut ısımı gizliyor. | Open Subtitles | هذا الجهاز الذي أرتديه في معصمي يُخفي حرارة جسدي |
| ! Kendini bir şekilde saklıyordu; | Open Subtitles | لقد كان يُخفي نفسه ، بطريقةٍ ما ؛ |
| Ali, nefes al. Kapatıcı hemen hemen saklamış. | Open Subtitles | (آلي)، أهدئي الوشاح يُخفي أغلبها على أيّا حال |
| Neden birisi terk edilmiş bir kilisenin ismini saklamaya çalışsın ki? | Open Subtitles | لمَ قد يُريد شخصٌ ما أن يُخفي اسم كنيسةٌ مهجورة ؟ |
| Yine de bana bir şey saklıyormuş gibi geliyor. | Open Subtitles | مع ذلك، لا يزال لديّ شعور جليّ أنّه يُخفي شيئاً. |
| Birşeyler saklıyor. | Open Subtitles | لكن ما أراه هو رجل صعب المراس وسريع الغضب, والذي يُخفي شيء ما. |
| Kostümleri ereksiyonunu saklıyor. | Open Subtitles | لباسه يُخفي إنتصابه |
| Bir şeyler saklıyor. | Open Subtitles | إنّه يُخفي شيئاً. |
| Percy bu konuyla ilgili bilgilerin hepsini kara kutularda saklıyor. | Open Subtitles | (بيرسي)، يُخفي جميع العمل الإعدادي، في الصناديق السوداء |
| Ama eğer Barry'nin senden bir şey sakladığını hissediyorsan gidip ona sormalısın bence. | Open Subtitles | مع ذلك، لو شعرتِ أنه يُخفي عنكِ شيء ما، يُفترض أن تسأليه بنفسك ... |
| Ama eğer Barry'nin senden bir şey sakladığını hissediyorsan gidip ona sormalısın bence. | Open Subtitles | مع ذلك، لو شعرتِ أنه يُخفي عنكِ شيء ما، يُفترض أن تسأليه بنفسك ... |
| Tam olarak ne olduğunu bilmiyorum ama bir şey sakladığı kesin. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا بالظبط، لكنه يُخفي شيئًا ما |
| Pek bir şey bilmediğini söyledi ama bence sakladığı bir şeyler vardı. | Open Subtitles | قال أنه لا يعلم الكثير بشأن الأمر لكن أعتقد أنه يُخفي شيئاً ما |
| Yani kendini gizliyor bile olsa tıpkı bana benziyor. | Open Subtitles | لذا ، فحتى إذا كان يُخفي حقيقته فهو مثلي تماماً |
| O, bir şey saklıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يُخفي شيئا |
| Stefan içkilerini saklamış. Ne kadar da canavarca. | Open Subtitles | (ستيفان) يُخفي خمره، ياله من وحشٍ |
| ...belki kimliğini saklamaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أن تموت، وربّما كان يُحاول أن يُخفي هويته |
| Avukatıma göre bizden parasını saklıyormuş. | Open Subtitles | -ظنّ مُحاميّ أنّه يُخفي المال عنّا . |
| Bu, kendi kokularını yırtıcılardan gizler ve onları parazitlerden korur. Böylece mışıl mışıl uyuyabilirler. | TED | يُخفي هذا رائحتهم عن المفترسات ويحميهم من الطُفيليّات، حتي يتمكنوا من النوم بهناء. |
| Neden biri terk edilmiş bir kilisenin adını saklamak istesin ki? | Open Subtitles | لمَ قد يُريد شخصٌ ما أن يُخفي اسم كنيسةٌ مهجورة ؟ |
| İşi için paraya ihtiyacı olduğunu söyledi ama bir şeyler sakladığına eminim. | Open Subtitles | قال أنّه يحتاج المال لأسباب تجاريّة، لكن كان بإمكاني أن أعرف أنّه يُخفي شيئاً. |
| O bir casus ise, yani, saklamayı nasıl başarıyor? | Open Subtitles | إذا كان جاسوساً, أعني كيف لهُ أن يُخفي ذلك؟ |