| Evet, söylediğin her şeyi hatırlıyorum, Tanrım yardım et. | Open Subtitles | نعم، أَتذكّرُ كُلّ شيءَ قُلتَ أبداً، إله يُساعدُني. |
| - yardım et de mutfağa taşıyalım. | Open Subtitles | - ماذا حَدثَ؟ - يُساعدُني أَحْصلُ عليه إلى المطبخِ. |
| - Hey, şu peruğu çıkarmama yardım et. | Open Subtitles | - يا , uh، يُساعدُني آخذُ هذه الباروكةِ منه. فرايزر: |
| Sanırım bu bana, hepsini tek bir bütün olarak düşünmeme yardım ediyor. | Open Subtitles | إحسبْ بأنّه يُساعدُني لإعتِقاد مثل الواحد. |
| Tanrı yardımcım olsun. | Open Subtitles | الله يُساعدُني. |
| - Onu arabaya bindirmeme yardım edin. Ah! | Open Subtitles | يا، يُساعدُني أَحْصلُ عليه إلى السيارةِ. |
| Birisi bana yardım etsin de yelkenliyi yönlendirelim. | Open Subtitles | شخص ما يُساعدُني ونحن يُمْكِنُ أَنْ نوجه هذا |
| - Niles bana yardım eder misin? | Open Subtitles | النيل، يُساعدُني أُثبّتُ تلك المشروباتِ، أليس كذلك؟ نعم، عزيز. |
| Oradan çık ve bana yardım et. | Open Subtitles | - يُساعدُني. أَحبُّ تلك الإمرأةِ! |
| eczacı, yardım et. | Open Subtitles | الصيدلي، يُساعدُني. |
| Blair, bana hemen yardım et. | Open Subtitles | بلير , يُساعدُني هنا. |
| Sana hemen bana yardım et dedim. | Open Subtitles | قُلتُ , يُساعدُني هنا. |
| Chandler, bana yardım et. | Open Subtitles | الشماع، يُساعدُني. |
| Bakmama yardım et. | Open Subtitles | فقط يُساعدُني أَنْظرُ. |
| Tanrım, yardım et. | Open Subtitles | الله يُساعدُني. |
| Arka tarafta çitlerimi düzenlememe yardım ediyor. Yanınızda mı çalışıyor? | Open Subtitles | Um، نعم، هو من المحتمل خارج ظهر يُساعدُني بسياجِي. |
| - Stresimi hafifletmeme yardım ediyor! | Open Subtitles | - هذا يُساعدُني للتَخفيف عن الإجهادِ! |
| Tanrı yardımcım olsun. | Open Subtitles | الله يُساعدُني! |
| yardım edin, yardım edin, birisi yardım etsin. | Open Subtitles | ساعدْني، يُساعدُني، شخص ما يُساعدُني. |