| Alay ne zaman istendi, efendim? | Open Subtitles | متى قد يُطلب الفوج سيدي ؟ |
| Bu aralar hepimizden kemerleri sıkmamız istendi. | Open Subtitles | يُطلب منّا جميعاً- تضييق أحزمتنا |
| Ondan istenileni yaparsa başına bir şey gelmeyecek. | Open Subtitles | لا شيء سيحدث لها إن نفّذت ما يُطلب منها فعله |
| Ondan istenileni yaparsa başına bir şey gelmeyecek. | Open Subtitles | لا شيء سيحدث لها إن نفّذت ما يُطلب منها فعله |
| Bu ülkeye karşı yapılacak bir saldırının parçası olmam isteniyor. | Open Subtitles | يُطلب مني أن أكون شريكاً في اعتداء على هذا البلد |
| Tüm Kung Fu ustaları için yemek hazırlamam isteniyor. | Open Subtitles | ، أن يُطلب مني إعداد وجبة لكل معلمي الكونج فو العظماء |
| Tamam, bildiğiniz üzere modellik dünyasında, ...bir tema içinde olmanız istenir. | Open Subtitles | كما تعلموا ففي عالم الأستعراض يُطلب منك أحياناً أن تحاكى حياه ما |
| İşinizle ilgili hiçbir kontrolünüz yoksa ve sadece söyleneni yapmak zorundaysanız depresyona girme ihtimaliniz yüksek. | TED | وإذا كنت تذهب لعملك، ولا تستطيع التحكم في وظيفتك، وتقوم فقط بما يُطلب منك، فأنت أكثر عرضة للإصابة بالاكتئاب. |
| Havana'dayken böyle delilleri görmezden gelmem istendi. | Open Subtitles | في (هافانا) كان يُطلب منّي حجب أدلة كهذه... |
| İşçisiniz. Ne kadar pis ve sıkıcı olursa olsun istenileni yerine getireceksiniz. | Open Subtitles | إنكم عاملات وستفعلن أيما يُطلب منكم، |
| Tüm Kung Fu ustaları için yemek hazırlamam isteniyor. | Open Subtitles | ، أن يُطلب مني إعداد الطعام لكل أساتذة الكونج فو العظماء |
| Döndüğünden beri, sürekli bizden, benden bir şeyler isteniyor. | Open Subtitles | .منذُ أن عدت .هُنالك الكثير يُطلب مننا |
| Öğrencilerden, bir çikolatayı, üç dolara satmaları istenir. | Open Subtitles | يُطلب من الطلاب بيع ألواح شيكولاتة يبلغ ثمنها 3 دولارات |
| Ama o kadar kolay değil işte. Bu işte sana söyleneni yapmak zorundasın. | Open Subtitles | ولكن الأمر ليس سهلا هكذا فى عملى,لابد وان تنفذى ما يُطلب منك |