| Binbaşı limanda kalmayı ve buz odasına göz kulak olmayı tercih eder. | Open Subtitles | الرئيس يُفضل أن تبقى عند المرفأ ويَحْرسُ غرفةَ الثلجَ. |
| Olaylara daha aykırı yaklaşmayı tercih ediyor. | Open Subtitles | يبدو أنه يُفضل التعامل بطريقة دينية مع الأمور. |
| Lukasi ve arkadaşları köpek kızağı yerine kar motorlarını tercih ediyorlar. | Open Subtitles | يُفضل لوكاسي وأصدقائه آلات الثلج على زلالجة الكِلاب. |
| tercihen Asyalı, çok esnek, altın kalpli altından kasığı olan birisi olsun. | Open Subtitles | يُفضل أن تكون آسيوية التراث مرنةٌ جداً، ذات قلب ذهبي ومنفرج ذهبي |
| İsteğimi belirttikten sonra küllerim sıradan bir yere dökülmeli tercihen halka açık ve nüfusu fazla olsun. | Open Subtitles | وبعد، فإني أرغب في ان يُؤخذ رمادي إلى مكان عادي يُفضل مُكانٌ عام ومكتظ بالسكان |
| İntikam soğuk yenen bir yemektir. | Open Subtitles | الأنتقام طبق يُفضل أن يحضر بارداً |
| Eğer bana herhangi bir şekilde kazık atmaya çalıştığını öğrenirsem, karanlık bir köşeye saklanıp Tanrı'ya seni bulmamam için dua etsen iyi edersin. | Open Subtitles | ولو إكتشفتُ بأنكَ تعبثُ معي ،على أيّ حال يُفضل لك بأن تختبئ ،بأيّ زاويّة من هذا السجن .وتدعي الرب بأن لا أعثرُ عليك |
| Hiç kimseyi aramazsa daha iyi olur. Lütfen sorun çıkarmayın. | Open Subtitles | يُفضل أن لا تخبر أحداً افعل ما تؤمر به فقط |
| Şimdi ise, o acıyı tekrar yaşamaktansa, yalnızlığı tercih ediyor. | Open Subtitles | الآن هو يُفضل العزلة على إحتمالية عودة الألم |
| Bay Carson Alfred'i tercih ediyor olabilir ama diğerleri farklı. | Open Subtitles | السيد كارسون ربما يُفضل "ألفريد" لكن لا أحد آخر يفعل |
| Kendisinden çok başkalarını korumayı tercih etmesi. | Open Subtitles | الشخص الذي يُفضل حماية الآخرين عن حماية نفسه |
| Korku çok kuvvetlidir ve hastalandıklarında... hastalığın acısını çekmeyi tercih ederler. | Open Subtitles | خوفٌ شديد القسوة, حتى أن المريض يُفضل أن يُعاني من أعراضٍ مرضية على أن يسمح لنا بعلاجه |
| Öyleyse evde yapmayı tercih edeceğimiz küçük domuzluklardan biri mi? | Open Subtitles | هل هي أحدا الأنحرافات التي يُفضل أن تقوم بها في المنزل... |
| Hey, Jackson, bazı erkeklerin kadınların arkadaşlığını tercih ettiğini anlaman lazım. | Open Subtitles | "جاكسون", يجب أن تعلم أن هناك بعضهم يُفضل مصاحبة النساء |
| İlki hammadeyi seçmek, tercihen sizin bölgenizde yetişen bir şey, yerel üretim. | TED | أوّلا هو إختيار المادّة الأوليّة، يُفضل أن تكون مادّة محليّة، ومتوفّرة في منطقتك -- تصنيع محليّ. |
| - İki gecelik, tercihen üst kat. | Open Subtitles | -ليلتان , يُفضل أن تكون في الطابق العلوي |
| Ama tercihen fark edilmeden, elçiliğimize ulaşmayı başarabilirsek, bizi bir sonraki uçakla eve gönderecekler. | Open Subtitles | .. لكن إذا وصلنا لسفارتنا ... و يُفضل بدون أن يتم كشفنا سيقومون بوضعنا على متن الطائرة العائدة للوطن |
| İntikam soğuk yenen bir yemektir. | Open Subtitles | الانتقام مثل الطبق يُفضل تقديمه بارداً |
| Yani eğer insanlara söylememi istemiyorsan, sen kendin söylemeye başlasan iyi edersin. | Open Subtitles | لذا لو أردتِ مني أن أتوقف عن إخبارِ الناس، يُفضل بأن تبدأيّ بإخبارِ الناس بنفسكِ. لقد أخبرتكَ , بالوقتِ المناسب. |
| Bence gidip odasını toplasa daha iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه يُفضل أن يذهب لتنظيف غرفته .. |
| Beni suçlamak için geleceksen eğer kanıtın olsa iyi olur. | Open Subtitles | ،وتأتي إلى بإلقاء التهم علي ،حسنٌ .يُفضل أن لديكَ دليل |