| Anahtarın da ortadan kaybolması tesadüf olamaz. | Open Subtitles | لا يُمكن أن تكون مُصادفة أنّ المُفتاح إختفى أيضاً. |
| Hayır, şimdiki halinden daha seksi olamaz. | Open Subtitles | كلاّ، لا يُمكن أن تكون أكثر إثارة ممّا هي عليه بالفعل. |
| Onunla henüz ne tanıştım ne de onayladım ciddi bir şey olamaz. | Open Subtitles | حسناً، لمْ ألتقِ به أو أوافق عليه بعد لذا لا يُمكن أن تكون علاقة جادّة. |
| Duygusal ya da utangaç ya da şuh olabilirler. | Open Subtitles | يُمكن أن تكون عاطفياً أو خجولاً أو... مُغرٍ. |
| Yani bir Yahudi'nin de olabilir, bir Latin'in, hatta bir ibnenin bile. | Open Subtitles | أعني، يُمكن أن تكون لثة يهودي أو إسباني، أو حتى شاذ |
| Dünyada gizli teknoloji üreten tek kişi bile olabilirsin. Tamam, güzel. | Open Subtitles | يُمكن أن تكون الرجل الوحيد على الأرض الذي يُقدّم تقنية التسلل خفية للتأجير. |
| Yeni bir grip türü olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | أنها تعتقد يُمكن أن تكون أنفلونزا جديدة . أو نوع من الالتهاب الرئوي |
| Yani, kurbanlar bu kadar farklı olamaz. | Open Subtitles | أعني، لا يُمكن أن تكون الضحيتين أكثر إختلافاً. |
| Demek istediğim, her yer falan olamaz. | Open Subtitles | فكرتي أنها لا يُمكن أن تكون في أى مكان بالعالم |
| Bu durumda fazla uzaklaşmış olamaz. | Open Subtitles | بالنظر إلى حالتها الطبية ، لا يُمكن أن تكون قد ذهبت بعيداً |
| Şehrin etrafında bulunabilecek çok yer olamaz. | Open Subtitles | لا يُمكن أن تكون هُناك الكثير من الأماكن حول المدينة قد أتت منها تلك المعادن |
| Benim inancım, bir insan bu işte usta olamaz. | Open Subtitles | إنه مُعتقدي وظيفة لا يُمكن أن تكون مُؤهلاتك لها أكثر من اللازم |
| - Bu da tesadüf olamaz. | Open Subtitles | لا يُمكن أن تكون تلك مُصادفة أيضاً. |
| Bunlar tesadüf olamaz. | Open Subtitles | لا يُمكن أن تكون مُجرّد مُصادفة. |
| - Pençe izi olabilirler. | Open Subtitles | لأنّها يُمكن أن تكون علامات مخلب. |
| Her yerde olabilirler. | Open Subtitles | يُمكن أن تكون الشرائح في أيّ مكان. |
| İnsanlar veya Tanrılar olabilirler. | Open Subtitles | قد تكون بشراً أو يُمكن أن تكون آلهة. |
| Diplomatik kargo paketleri bir mektup kadar küçük de olabilir bir konteyner kadar büyük de. | Open Subtitles | حسناً، الحقيبة الدبلوماسيّة يُمكن أن تكون صغيرة مثل المُغلف أو كبيرة مثل حاويات الشحن. |
| Orta yaş krizi de olabilir. | Open Subtitles | ولكن يُمكن أن تكون أيضًا مُجرّد أزمَة مُنتصَف العُمر، أليَس كذلك؟ |
| Kendin olmak dışında ne olabilirsin ki? | Open Subtitles | ما هي الطُرق الأخرى التي يُمكن أن تكون بها على سجيّتك؟ |
| Az önce kariyerimi mahvetmiş olabilirsin. | Open Subtitles | يُمكن أن تكون قد دمرت حياتي المهنية |
| Yeni bir grip türü olabileceğini düşünüyor, sadece geri dönenlerde görülen bir tür. | Open Subtitles | أنها تعتقد يُمكن أن تكون أنفلونزا جديدة . أو نوع من الالتهاب الرئوي فقط الناس الذين يصابوا . هم العائدون |
| Görümcelerin bazen keskin pençeleri olabiliyor ama bu bir sineği bile incitmez. | Open Subtitles | يُمكن أن تكون أخت الزوج شرًّا مستشرًا لكن هذه ماكنت لتؤذي ذبابة. |