| Bu karışım belirli kişiler üzerinde kontrol edilemeyen öfkeye neden olabilir mi? | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ هذا منتجِ الكوكتيلِ، في بَعْض الأفرادِ، الغضب الخارج السّيطرة، رأي؟ |
| Anlaşma başına bir milyon dolarla bunu yapabiliyorum, Bay Bond. | Open Subtitles | بمليون دولار العقد، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَتحمّلَة ايضا، سّيد بوند. |
| Üçün Gücü'nü tek bir hamleyle yok etmene yardım edebilirim. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أُساعدَك تُحطّمُ قوَّة ثلاثة بتحرّكِ بسيطِ واحد. |
| O nefesini tuttuğunda en iyi 5 daire çapına ateş edebilir. | Open Subtitles | عندما يَحْبسُ أنفاسه يُمْكِنُ أَنْ يُطلقَ خمس مرات في أحسن الأحوال |
| Yani, onları görebilir ve tedavi edebilirsin, ama duygusal acıların bulunması zordur. | Open Subtitles | أَعْني، هم يُمْكِنُ أَنْ يُرو ويُعالجوا، بينما ألم عاطفي مراوغُ وبدون شكلُ. |
| Sence brakabilir miyim? | Open Subtitles | هَلْ تَعتقدُان انه يُمْكِنُ أَنْ اترك الشربَ؟ |
| Düşünüyordum da, bugün cumartesi yapacak başka bir işin yoksa benimle araziye gelebilirsin. | Open Subtitles | كنت بفكر لو مفيش حاجة احسن تعمليها يُمْكِنُ أَنْ تَنْزلَ معي إلى الخرابة |
| Sadece bir otobüsün olduğunu ve onu her daim gördüğünüzü varsayalım. | Open Subtitles | لنفترض أن هناك كان باص واحد وأنت يُمْكِنُ أَنْ تَراه دائماً |
| Ama benim 1 yıl önce böyle göründüğüme inanabilir misiniz? | Open Subtitles | لكن يُمْكِنُ أَنْ تَعتقدَ في السّنة مضى، بَدوتُ مثل هذا؟ |
| Sizinle saat ikide büromda görüsebilir miyiz acaba? | Open Subtitles | اتسائل ان كان يُمْكِنُ أَنْ تُقابلَني في مكتبِي حول 2: 00 بعد ظهر اليوم |
| Yine de, beraber daha çok vakit geçirebiliriz demek olabilir bu. | Open Subtitles | ما زالَ، نفس المعنى بأنّنا يُمْكِنُ أَنْ يقضي وقتا أكثر سوية. |
| Bu, şehrin düzenine aykırı bir hareket olabilir mi? | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ يَكُونَ إنتهاك لنظام المدينةِ؟ |
| Sadece ve sadece kendime bile olsa bunu yazabileceğimi kanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ الإثْبات بأنّني يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُ هذا، حتى إذاه فقط لنفسي. |
| Sen sadece hayatına girmeme izin veriyorsun, bunu şimdi görebiliyorum. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أَرى ذلك الآن و أنت عِنْدَكَ كُلّ هذه |
| Yardım edebilirim. Lütfen ona gitmeme izin ver. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أساعدك من فضلك اتركني أَذْهبُ إليه |
| Devam edebilirim ama herhalde sıkılırsınız. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ استمر لسلعاتَّ، لكن من المحتمل ان اجعلك تمل. |
| Ronnie, kaybın için üzgünüm, ama bize burada yardım edebilir misin? | Open Subtitles | روني، أَنا آسفُ لخسارتِكَ، لكن يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَنا خارج هنا مطلقاً؟ |
| Bir tane puroyu feda edebilirsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تُنقذَ هذه سيجار , انا واثق؟ |
| Sayn avukat sorgulamaya geçmeden önce, Bay Claude Dancer' tantabilir miyim? | Open Subtitles | قبل تحدي المحامي ، هَلْ يُمْكِنُ أَنْ اقدّمَ السّيدَ كلود دانسر إلى المحكمةِ؟ |
| Bu işi kolay yoldan da yapabiliriz, zor yoldan da. | Open Subtitles | حَسناً، نحن يُمْكِنُ أَنْ نَعمَلُ هذا الطريقِ السهلِ أَو بِصعوبة. |
| Atlar beni koruyor demiş, ve kimse onu başka bir fikre inandıramamış. | Open Subtitles | قالَ بأنّ الحصانِ كَانَ يَحْميه ولا أحد يُمْكِنُ أَنْ يُقنعَه غير ذلك |
| Beni adanın öbür tarafına götürebilir misiniz? | Open Subtitles | هَلْ يُمْكِنُ أَنْ تَأْخذَني إلى الجزيرةِ؟ |
| Tabelayı da alabilir miyiz? | Open Subtitles | هَلْ يُمْكِنُ أَنْ نَحْصلَ على الإشارةِ من فضلك؟ |
| Savaş bitince, çiftçilik yapabilirim. o zaman kendi başımın çaresine bakabilirim. | Open Subtitles | عندما تنتهي الحرب، يُمْكِنُ أَنْ أَفْلحَ وأُديرَ. |
| Bu süre zarfında, istediğini yapabilirsin. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، يُمْكِنُ أَنْ تَعمَلُي الذي تُريديةُ. |
| Merak etme hayatım. sana en iyi program çözücüyü bulup alırız. | Open Subtitles | لاتقلقي، يا حبيبتي.سَنَحْصلُ لك على أفضل مبرمج يُمْكِنُ أَنْ يَشتريه المال. |
| Bence bize zarar vermek isteseydi, bu kasedi CNN'e gönderirdi. bunu hala yapabilir. | Open Subtitles | أعتقد إذا أرادَ لإيذائنا، هو يُمْكِنُ أَنْ أرسلَ الشريطُ إلى السي إن إنِ. |
| Sanırım isteyeceğini kısmen garanti edebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد نحن يُمْكِنُ أَنْ نضمنْ انها سَتُريدُ العَودة اليها |