| on dakika sonra kocama veda edeceğim ve çocuklarım babalarını son kez görecekler. | Open Subtitles | ١٠ دقائق، قبل أن أودع زوجي للمرة الأخيرة، قبل أن يودع أولادي والدهم؟ |
| Nuna, seni görmeyeli on sene oldu. | TED | نونا، قد أكملت ١٠ سنوات ولم أقابلك منذ ذلك |
| on kişi oturacağız, herkes ısınmak istiyor. | TED | عليكم أن تُجلسوا ١٠ أشخاص، وعليكم إبقاء الجميع دافئون. |
| Ama genellikle dört yetişkinden birinin ve on gençten sekizinin aktiviteleri yeterli değil. | TED | إلا أنه يوجد عالمياً ١ من أصل ٤ بالغين و٨ من أصل ١٠ مراهقين لا يمارسون نشاط كافٍ. |
| Bellek kapasitesi ve disk kapasitesi on bin ve bir milyon kat arası oranlarda arttı. | TED | فسعة الذاكرة وسعة القرص قد تضاعفت برقم بين ١٠,٠٠٠ ومليون. |
| Dalga geçiyorsun. Lise biteli on yıl mı oldu? | Open Subtitles | أنت تمازحينني، لقد مضى ١٠ سنوات على تخرجنا من الثانوية? |
| Geçen on yılda ne yaptığımızı bilmek istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون أن يعرفون ماذا كنا نعمل في آخر ١٠ سنوات |
| - Şey, sence... halen bekar olmamız ve on yıldır beraber yaşamamız... ve benim kasiyer senin de işsiz olman etkileyici mi? | Open Subtitles | مبهرة بما أننا عزباوات ونعيش مع بعضنا منذ ١٠ سنوات وأنا أعمل أمينة صندوق وأنت عاطلة عن العمل? |
| Allah bağışlasın; kızlarımız sekiz, on ve on dört yaşlarında. | Open Subtitles | الآن, بناتي هم ٨، ١٠ و يا رب أغثني ال كبرا ١٤ سنه. |
| on dakika sonra bu cenaze üç kanal tarafından canlı olarak yayımlanacak. | Open Subtitles | إنها ١٠ دقائق قبل أن تبدأ الجنازة التي تنقل مباشرةعبر ٣ قنوات مختلفة. |
| Yüzünü gösterip birkaç kişinin elini sıktıktan sonra brifingin on dakikasını dinleyecek ve yatağına dönecek. | Open Subtitles | سيظهر فقط، يصافح بعض الأشخاص، يستمع للموظفين لمدة ١٠ دقائق، ويعود إلى السرير، |
| on yaşımdayken annemi dinlemeliydim. | Open Subtitles | كان علي الإصغاء لأمي حين كان عمري ١٠ سنوات |
| Geriye kalan üç beş kişi daha gelişmiş canavarlara şahit olurken sıklık da geçen on yıllık süreçte gitgide arttı. | Open Subtitles | لقد ازداد ظهورهم آخر ١٠ سنوات طبقا لآخر شاهدي أعين فإن وحوش متطورة جدا بدأت بالظهور. |
| on saniye içinde nirvanaya ve tam bir ruhsal aydınlanmaya ulaşacaksın. | Open Subtitles | خلال ١٠ ثوان، تبلغ النشوة، والتنوير الروحاني الكامل |
| MIT'nin bir çalışmasına baktık: global yollarda on milyon elektrikli araba... | TED | نظرنا إلى دراسة لمعهد ماساتشوستس للتكنولوجيا : ١٠ ملايين سيارة كهربائية في شوارع العالم . |
| Neredeyse on yıl oldu. Billy gayrimenkul yatırımcısı. | Open Subtitles | تزوجت به منذ ١٠ سنوات، "بيلي" يعمل تطوير مجال العقارات |
| Adamla on yıldan fazla çalıştım ama hakkında bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | أتعلمان, لقد عملتُ مع ذلكـ الرجلِ لأكثرِ من "١٠" سنين ومع هذا لا أعلمُ شيئاً صحيحاً عنهُ لأخبركم به |
| on yıllık direnişçi analist. Ne arayacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | محللُ أسلحةٍ منذُ "١٠" سنوات لذلكَـ أعرفُ ما أبحثُ عنه |
| Bu soğuğa on dakika bile dayanamazlar. | Open Subtitles | وعدم تعريضها لذلكَـ الطقسِ ولو لـ"١٠" دقائقٍ |
| on yıl Yangın Önleme'de masa başı iş. | Open Subtitles | لقد كان إدارياً لمدةِ "١٠" سنواتٍ في مكتبِ منعِ الحرائق |