| Matt Mills: Şimdi, muhteşem olan şey şu ki burada bir kandırmaca yok. | TED | مات ميلز: الآن ، الجيد في هذا ، أنه لا توجد أية خدع. |
| Hiçbir şekilde canlı çalan müzisyenlere ihtiyaç yok. Ve ses sistemleri gayet iyi. | TED | لا توجد حاجة لوجود أيّ موسيقيين ليؤدوا مباشرة بالمرة. و أنظمة الصوتيات جيدة. |
| -Kimseyi kışkırtmanın bir yararı yok bu gece. -Alçak herif bizi tıktı buraya. | Open Subtitles | لا توجد متعة فى المرح مع أى أحد الليلة ذلك الوغد حبسنا جميعاً |
| Sizin durumunuzda bir kesinlik yok. Dünyada hiçbir doktor size garanti veremez, | Open Subtitles | أن في حالتك لا توجد ضمانات لا يمكن لأي طبيب في العالم |
| Ivan, ikinci perdenin ne kadar kötü olduğunu söylememizin başka bir yolu yok. | Open Subtitles | إبفان إيفان لا توجد طريقة أخرى لقول هذا لدينا مشكلة في المشهد الثاني |
| Ama hiçbir şey karşılıksız değil, çünkü hiçbir güvence yok. | Open Subtitles | ماعدا أنه لا يوجد أحد حر لأنه لا توجد ضمانات |
| Ama herşeyi yapmakta özgür değilsiniz, çünkü sonucun garantisi yok. | Open Subtitles | ماعدا أنه لا يوجد أحد حر لأنه لا توجد ضمانات |
| Buz kıracağında da hiç parmak izi yok. Herhangi bir marketten alabileceğin türden. | Open Subtitles | أيضا لا توجد بصمات على كسارة الثلج يمكنك شراء مثلها من أى متجر |
| 17 yaşında bir kız, kalp krizi. Daha fazla bilgi yok. | Open Subtitles | امرأة تبلغ 17 عاما مصابة بأزمة قلبية لا توجد معلومات اضافية |
| Yasa falan yok! İstediğimiz her şeyi yapabiliriz! Her şeyi! | Open Subtitles | لا توجد قوانين بوسعنا أن نفعل كل ما يحلو لنا، |
| Uzun menzilli bombardıman uçaklarımız var ama kalkacak pistlerimiz yok. | Open Subtitles | نحن نملك قاذفات بعيدة المدي لكن لا توجد مطارات لدينا |
| ..ama Yıldız Geçidi civarında ticari bir altyapı sisteminden eser yok. | Open Subtitles | ولكن لا توجد هناك أى علامات للبنية التجارية التحتيه حول الستارجيت |
| - Sorun yok. Sorunum varmış gibi konuşma. - Sadece şunu yanıtla. | Open Subtitles | لا توجد مشكلة , لا تختلق مشكلة عندي فقط أجيبي على هذا |
| Vücudumuzda tek bir atom yok, güneşin ocaklarında da dövülmedi. | Open Subtitles | لا توجد ذرة في جسدنا.. ليس للشمس دور في وجودها |
| Bir sürü ilan var ama tek bir kadro yok. | Open Subtitles | هناك كثير من الاعلانات ولكن لا توجد وظيفة خالية واحدة |
| Önemli olan bir savaş başlattık ve bundan geri dönüş yok. | Open Subtitles | الحقيقة أننا دخلنا في حرب و لا توجد طريق للعودة الآن |
| Kamplarda yaşıyoruz, geleceğimiz yok, ekmeğimiz yok çocuklarımızın eğitimi yok. | Open Subtitles | لا مستقبل,لا طعام و لا توجد لدينا اجتياجات الاطفال الاساسية |
| Polis arabası yok, destek yok, korkudan bacaklarımda kramp gözlerimde ter ve kasıklarım... | Open Subtitles | لا توجد سيارة فرقة ولا يوجد دعم وساقايمتقلصتانبسببالخوف.. والعرق يدخل عيني ويغمر جسدي |
| Bunu kanıtlamamın yolu yok, ama dün gece bu odayı terk etmedim. | Open Subtitles | لا توجد لدى طريقه لاثبات ذلك لكنى لم اغادر الحجره ليله امس |
| Tamam. Hastane veya morgta babamın tarifine uyan kimse yok. | Open Subtitles | حسنا , لا توجد مطابقة لوالدنا في المستشفى أو المشرحة |