| Öyle görünüyor ki, mutfağı olan bir yere taşınmam lazım. | Open Subtitles | حسناً , يبدو أننى سأنتقل وأبحث عن مكان به مطبخ |
| Öyle görünüyor ki, bu defa yanlış adamı hapse attık. | Open Subtitles | على الأصح فإنه يبدو أننا سجننا الرجل الخطأ هذه المره |
| Üzerinden geçirmek diğer taktikten daha etkili bir taktikmiş gibi görünüyor. | TED | إذ يبدو أن التلويح بالقالب هي الاستراتيجية الأكثر فاعلية من الأخرى. |
| Kendisi zatürre ve yoğun bakıma ihtiyacı varmış gibi görünüyor. | TED | لديه التهاب رئوي، و يبدو انه يحتاج إلى عناية مركزة. |
| - Kulağa ilginç geliyor. - Seni bir daha göremeyeceğim. | Open Subtitles | ـ ذلك يبدو جذّابًا ـ أنا لن أراك أبدًا ثانيةً |
| - Benim kocam yok ki. - Görünüşe göre hala var. | Open Subtitles | ليس لدي زوج حَسناً، على ما يبدو انه ما زال لديك |
| Anlaşılan beyaz erkeklerin klitorisi bulmakla ilgili bir sorunu var. | TED | يبدو أن الرجال البيض يواجهون مشكلة في التعرف على البظرين. |
| Stern çok adil birine benziyor. Nasıl oldu da bozuldu? | Open Subtitles | يبدو ستيرن شرعيا جدا كيف يمكن ان يكون فاسدا هكذا |
| Öyle görünüyor ki T-bird dostumuz bu gece aramızda olamayacak. | Open Subtitles | يبدو ان صديقنا تى بيرد لن يلتحق بنا هذا المساء |
| - Öyle görünüyor ki güç gereksiz üs işlevlerinden alınmış. | Open Subtitles | يبدو أن الطاقة تحول من كل الوظائف الأساسية غير الضرورية |
| Öyle görünüyor ki bu oyunda şans... geldiği anda geri gidiyor. | Open Subtitles | يبدو أن الحظ ينفد في هذه اللعبة بشكل أسرع من المتوقع |
| Yani bunların hepsinin kendine-benzer özelliği var: parça bütün gibi görünüyor. | TED | و كل هذه لديها خاصية التشابه الذاتي : الجزء يبدو كالكل. |
| Çocuk güvenliğine yönelik kuralların ulaşabileceği çılgınlık seviyesinin sınırı yok gibi görünüyor. | TED | لا يبدو أن هنالك حد للهوس في لوائح سلامة الأطفال التي لدينا |
| Bugün, özellikle iklim değişikliğiyle soruna doğru ilerliyoruz gibi görünüyor. | TED | اليوم، خصوصاً مع الاحتباس الحراري، يبدو أن مستقبلنا مليء بالصعاب. |
| - Kulağa kötü geliyor. - Kendimi öldürmeme engel olamazsın. | Open Subtitles | هذا يبدو سيئا لا يمكنك أن تمنعني من قتل نفسي |
| - Kulağa kötü geliyor. - Kızılderili adları böyle olur. | Open Subtitles | إنه لا يبدو هكذا - إن الكلمات الهندية هكذا - |
| - Görünüşe göre başa çıkamamış. İşini kaybetmiş, parası bitmiş. | Open Subtitles | يبدو أن عجز عن التعامل مع الأمر، خسر عمله, أفلس. |
| - Görünüşe göre iki kurban da kapıdan girerken bayıltılmış. | Open Subtitles | يبدو وأنّ كلا الضّحيّتين تمّ تخديرهما والثاني تسلل عبر الباب |
| Anlaşılan, eskiden ordudaymış. Siz de selam verin, bakalım ne yapacak? | Open Subtitles | على ما يبدو كان في الجيش رد التحية وسترى ما سيفعل |
| Şirket Amerikası'ndaki, yeni evrim kuralı, Anlaşılan o ki, zayıfların hayatta kalması olmuş. | Open Subtitles | القانون الجديد للتطور في الشركات الأمريكية يبدو أنّـه يُعزّز مقولة البقاء لغير الأصلح |
| Silahı kalçasının üstünde duruyor ve yeterince yakışıklı birine benziyor. | Open Subtitles | ما زال مسدسه على خصره و يبدو وكأنه شاباً لطبقاً |
| Sıkı birine benziyor. | Open Subtitles | منالقليلالذيقرأتهعنه.. يبدو أنه مماثل تماماً. |