| Sen enteresan bir şey buldun mu? 4B'deki adam epey içki içmiş. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أن الرجل في المقعد 4-بي كان يشرب الكثير من الكحول |
| Şey, AVM'deki adam benden yılbaşı gelene kadar çıkartmamamı istedi, Ben de kabul ettim, çünkü Noel Baba olmak muhteşem. | Open Subtitles | حسنا الرجل في المول طلب مني ان ابقى حتى عيد الميلاد ووافقت لان كوني سانتا عظيم |
| Şu Darphane'deki adam sence o da işin içinde mi? | Open Subtitles | ، الرجل في النعناعِ , uh... هَلْ تُفكّرُ هو مشترك؟ |
| Hey! Bu TV'deki adam. | Open Subtitles | إنه الرجل الذي يظهر على التلفاز |
| Hey! Bu TV'deki adam. | Open Subtitles | إنه الرجل الذي يظهر على التلفاز |
| Rue Touller'deki adam. | Open Subtitles | الرّجل الذّي إرتكب الجريمة |
| The Grey Gull'deki adam patladıktan sonra Alex'i aradım. | Open Subtitles | لقد اتصلن بـ"أليكس" بعدما انفجر ذلك الرجل في الحانة. |
| Bak, Sydney'deki adam hakkında okuduğun dosya.. | Open Subtitles | انظر، ما قرأته في ذلك الملفّ __(حول الرجل في (سيدني |
| TV'deki adam. | Open Subtitles | الرجل في التلفاز. |
| Öncelikle o minik tv'deki adam kim? | Open Subtitles | و الآن أولاً, من هو الرجل في التلفاز الصغير؟ (اسمه, (آرتي |
| TV'deki adam yalan mı söylüyor? | Open Subtitles | هل الرجل في التلفاز يكذب؟ |
| Velocity'deki adam canıma okumak üzereydi. | Open Subtitles | الرجل في "فيلوسيتي" كان يهاجمني. |
| Ama Yaralı Yüz'deki adam da çok kullanıyor onu. | Open Subtitles | الرجل في (سكار فايس) يقولها مراراً |
| Ya 8-B'deki adam? | Open Subtitles | ماذا عن الرجل في الشقة "8-ب"؟ |
| - 3b' deki adam, onu tanıyormuydunuz? | Open Subtitles | - ذالك الرجل في ( 3ب ) هل تعرفينه ؟ - |
| Rue Touller'deki adam. | Open Subtitles | الرّجل الذّي إرتكب الجريمة |