| Birkaç adama Çölde bir çukur kazdırt, sana yerini göstersinler. | Open Subtitles | أرسل رجلين لصنع حفرة في الصحراء ثم اجعلهما يرونك مكانها |
| Bir seri katilin çölde, bir arabanın altında... sana neler yaptığını okudum... | Open Subtitles | قرأت عمّا فعله ذلك القاتل المتسلسل بكِ في الصحراء.. تحت تلك السيارة |
| Belki Çölde bir yerde saklanıyorlardır, biz de burada ayrı ekipler halinde dolaşıyoruz. | Open Subtitles | ربما لأنهم يختبئون في مكان ما في الصحراء ونحن هنا ، ننقسم لفرق |
| Çölde bir kaza geçirdik. Eğer sakıncası yoksa... | Open Subtitles | لقد حدثت لنا حادثة في الصحراء هل تمانع لو.. |
| Çölde bir çocuk birşey buluyor, ovuşturuyor ve bum. | Open Subtitles | طفل يعثر على شيء في الصحراء. يفركه ثم بوم. |
| Çölde bir arkadaşımla buluşacağıma söz verdim. | Open Subtitles | مشكلة صغيرة وعدت أن أقابل صديق في الصحراء |
| - Belki de kız kardeşin hala Çölde bir yerde hayatta olabilir. Ve geçen her saniyede yaşaması daha da zorlaşacak. | Open Subtitles | مع احتمال أن أختك ربما مازالت على قيد الحياة هناك في الصحراء فإن كل ساعة محسوبة |
| - Çölde bir hafta ve geriye kemikten başka bir şey kalmamış. | Open Subtitles | اسبوع في الصحراء و لا يوجد شيء إلا عظم باقٍ |
| - Bu da, kız kardeşim ya uyuşturucu tacirleri tarafından kaçırıldı, ya da Çölde bir yerde ölüyor demek. | Open Subtitles | ما يترك لي الآمل إما بأن أختي مخطوفة من قبل تجار مخدرات أو أنها تموت في مكان ما في الصحراء |
| - Bir hafta önce, çalışmalarımı vermek üzere çölde, bir pistte birkaç ortakla buluşma ayarladım. | Open Subtitles | رتبت للقاء بعض الزملاء عند مهبط طائرات في الصحراء لنقل بعض الأعمال الفنية المهمة |
| Araba yolculuğuna çıkmalı ve Çölde bir anda kaybolmalıyız. | Open Subtitles | , علينا أن نقوم برحلة و نختفي في الصحراء |
| Bir grup bilim adamını alır, Çölde bir yere koyarız. Manhattan projesi gibi. | Open Subtitles | لم لا نأخذ بضعة علماء و نضعهم في الصحراء في مكان ما مثل مشروع مانهاتن |
| Önce yangın şefi Çölde bir geziye çıkacak | Open Subtitles | أولاً يجب على رئيس الحرائق أن يقوم برحلة بدراجته في الصحراء |
| Annenle konuştum. Çölde bir şey bulmuş. | Open Subtitles | لقد تحدّثتُ مع والدتك، لقد عثرت على شيءٍ ما في الصحراء |
| Çölde bir depo var. Orada bir yerler de bir şeyler üretiyorlar. | Open Subtitles | هناك مستودع يقع في الصحراء إنهم يبنون شيئاً بداخله |
| Kardeşlerimden ya da... ebeveynlerimden biri bu uçsuz bucaksız... Çölde bir yerlerde kaybolsalardı... ne yapardım bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي كنتُ سأفعله لو أن أختاً أو أخاً أو أحد والديّ قد فُقد في مكان ما في الصحراء |
| Meksika, Baja'da, Çölde bir çıngıraklı gördüm. | Open Subtitles | وهناك أفعى كبيرة عندما كنت في الصحراء في باخا بالمكسيك. |
| Çölde bir kadınla tanıştım. | Open Subtitles | لقد إلتقيت إمرأة في الصحراء لقد أخبرتني عن هذا المكان |
| Çölde bir yerlerdeydim ve etrafımda bir sürü fare vardı. | Open Subtitles | لقد كنت في مكان ما في الصحراء وكان هناك الكثير من الفئران حولي |
| Çölde bir başlarına hayatta kalamazlar. | Open Subtitles | من اليسار يهيمون على وجوههم في الصحراء بأنفسهم, الجمال لن تستطيع البقاء |