"çözüyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أحل
• سأفك
• أحلّ
• أحلها

Okumaktan yorulunca... bulmaca çözüyorum ama onlar da çok basit.
. عندما أتعب من القراءة أحل الكلمات المتقاطعة ولكنها كلها سهلة جدا

Telefonumu kapatır mısın bebeğim? Süreli test çözüyorum.
هلا تغلقين هاتفي يا عزيزتي أحل اختبار تمارين موقت

Neden sürekli bulmaca çözüyorum sanıyorsun?
لمَ تظنني أحل الكلمات المتقاطعة كل خمس دقائق؟

Elinin birini çözüyorum. Bölmeden tut. Anladın mı?
سأفك قيد يدك الأولى امسك غطاء فتحة الطعام ، هل تفهم؟

Bir cinayeti çözüyorum.
إنني أحلّ جريمة قتل

Ben de! 1958' den beri bulmaca çözüyorum.
وأنا أيضاً، فإني أحلها منذ 1958

Şehrinizde dolaşıyorum, çirkin suçlarını çözüyorum karşılığında aldığım teşekkür bu mu?
أعني ، أنا أتسكع في مدينتك أحل ألغاز تلك الجرائم المُثيرة للإشمئزاز وهذا هو الشكر الذي أتحصل عليه ؟

Bunu, senin küçük beyninin idrak edemeyeceği bir yolla çözüyorum.
أنا أحل هذه المسألة بطريقة لا يمكن أن يفهمها عقلك الصغير.

Bir gizemi çözüyorum müsadenle.
أحل لغزاً ، إذا كان ذلك جيداً معكِ

Her hafta bir olay çözüyorum ve bir tanesi genelde yılbaşına denk geliyor.
أحل قضية كل أسبوع وعند عيد الميلاد عادة

Bana verdikleri bulmacaları bu şekilde çözüyorum.
هكذا أحل الأحاجي التي يعطونها لي

Her gün problemler çözüyorum. Bizi buradan çıkaracağım.
أنا أحل المشاكل يومياً و سأجري محاوله

- Ne yapıyora benziyorum. Dünya açlığını çözüyorum.
إنني أحل مُشكلة المجاعة العالمية.

Senin işçi problemini çözüyorum.
أحل مشكلتكِ وأبقيكِ موظفة

Bulmaca çözüyorum.
أه ... . أحل الكلمات المتقاطعة

Ben bir cinayeti çözüyorum burada.
أنا أحل قضايا جرائم القتل هنا

Yemek bölmesinden tutun. Diğer elini de çözüyorum.
امسك غطاء فتحة الطعام سأفك قيد يدك الثانية

Elini çözüyorum, yemek bölmesinden tutun.
سأفك هذا القيد امسك بوابة الطعام

- Bu davayı çözüyorum.
أحلّ هاته القضية

Bazen, tahtada yazılı bir denklem görüyorum yarım denklem falan, ve hemen çözüyorum.
احياناً أرى مُعادله مكتوبه على السبّوره... مثل نصف معادله، ارمق اليها ثم أحلها بسهوله.