| Ama bu Enron'la olan büyük problemimi çözmedi, çünkü Enron'da sosyal öğeler de söz konusu. | TED | لكن هذا لا يحل المشكلة الكبيرة التي لدي مع إنرون بعد، لأن في حالة إنرون، هناك عامل إجتماعي أيضاً. |
| Ama bunların hiçbiri sorunlarını çözmedi, değil mi? | Open Subtitles | و لكن أي منها لم يحل مشاكلك أليس كذلك؟ |
| Onu öldürmek hiç birşeyi çözmedi, ve beni sonra Carol teyzemin yanına yolladılar, çatlak-fahişe annemi bir azize yaptılar. | Open Subtitles | و قتلها لم يحل المشكله فقد أرسلوني للعيش مع "خالتي "كارول التي بالمقارنه برذائلها كانت اُمي تبدو قديسه |
| Şaşırtıcı ki bu hediye sepetleri hiçbir şeyi çözmedi. Bekle baba. | Open Subtitles | سِلال الهدايا هذه لم تحلّ أي شيء |
| Her nedense alışılmadık cömertliğin kısa bir eylemi hiçbirşeyi çözmedi. | Open Subtitles | بطريقة ما فالتصرفات المقتضبة من الكرم غير المعهود لا تحلّ شيئا -مرحبا يا (كراستي ) |
| Ama bu garip davranışlar problemimizi çözmedi. | Open Subtitles | لكن هذا لم يحل مشكلة التصرفات العدائية |
| Beni vurmak sorunlarını çözmedi. | Open Subtitles | طلقك للنار علي لم يحل مشاكلك |
| Zhuge Zhengwo davayı asla çözmedi. | Open Subtitles | إذن (تشو شيشو) لم يحل القضية قطّ. |
| Bu hiçbir şeyi çözmedi. | Open Subtitles | همم... وهذا لا يحل أي شيء. |