"çünkü ne zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأنه كلما
        
    • لأن كل مرة
        
    • لأنني في كل مرة
        
    • لأنه عندما يكون
        
    • لأنه في كل مرة
        
    • لأن عندما
        
    • لأن في كل مرة
        
    • لأن كلما
        
    • لأن كُلَّ مَرَّةٍ
        
    Çünkü ne zaman biri yemekten bahsetse bileğindeki o lastiği çekiştirmeye başlıyor. Open Subtitles لأنه كلما ذكر أحدهم الأمر, يبدأ بنهش تلك الربطة المطاطية حول معصمه
    Ama biçare köpek, berbat bir kumarbazmış Çünkü ne zaman eline iyi kağıt gelse, kuyruğunu sallıyormuş. Open Subtitles ، لكن الكلب المسكين كان مقامرا سيئا لأنه كلما حصل على فرصة جيدة ، كان يهز ذيله
    Çünkü ne zaman ismi geçse, ona dayanamıyormuşsun rolü yapıyorsun. Open Subtitles لأن كل مرة إسمه يُذكر تمثلين كأنك لاتستطيعي إيقافه
    Çünkü ne zaman ortaya çıkıp bir şey açıklasam, bir tane çil kazanıyorum. Open Subtitles لأنني في كل مرة أظهر وأشرح شيئاً، أكسب نمشة
    Çünkü ne zaman zenciler korkarsa o zaman beyazlar güvendedir. Open Subtitles لأنه عندما يكون السود خائفين عندها يكون البيض في أمان
    Çünkü ne zaman Barney ile dışarı çıksak babası hemen eve damlayıp kızla yatıyor. Open Subtitles لأنه في كل مرة نذهب فيها انا وبارني يأتي والدها الينا ويمارس الجنس معها
    Çünkü ne zaman bir konuda hırslı olsan, her şeyini ona ayırıyorsun. Open Subtitles كلا، لأن عندما تبدي شغفاً حيال أمر ما، تبذل به قصارى جهدك
    Sana söylemedim, Çünkü ne zaman eski bir erkek arkadaşımdan söz edecek olsam "Duymak istemiyorum." dersin. Open Subtitles راي، لم استطيع ان اقول لكم لأن في كل مرة أذكر 1 صديقها القديم،
    Çünkü ne zaman yeni anne olmuş bir kadın bebeğini kontrole getirse bebeğin gözlerinin içine bakarım ve bilmediklerini anlarım. Open Subtitles لأن كلما تأتي الأمهات بصغارهن لأجل الفحوصات أنظر في عيون الصغار وأعرف بأنهم لايدركون
    Çünkü ne zaman yalan söylesen, 20lik dişlerini görüyorum. Open Subtitles لأن كُلَّ مَرَّةٍ تَكْذبُ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى أسنانَ عقلكَ.
    Evlenmek istemiyorduk Çünkü ne zaman tanıdığımız birileri evlense ilişkileri mahvoluyordu. Open Subtitles لم نشأ الزواج لأنه كلما عرفنا أن أحداً تزوج
    Yoğun dönemler olduğuna sevindim, Çünkü ne zaman buraya insem, bana hiç yoğun gözükmüyorsunuz. Open Subtitles يسعدني أنكم تنشغلون بأحد الأوقات لأنه كلما آتي هنا لا أجدكم منشغلين أبداً
    Çünkü ne zaman benden daha talihsiz birini görsem buna bakıp benim de talihsiz olduğum günleri hatırlıyorum. Open Subtitles لأنه كلما رأيت شخصاً أقل حظاً مني أسحبها و أدرك أنني كنت أقل حظاً
    Çünkü ne zaman hayvanların tuhaf cinsel organları hakkında konuşsak kuvvetli ve tartışmaya açık fikirler öne sürersin. Open Subtitles لأنه كلما تحدثنا عن أعضاء الحيوانات التناسلية الغريبة يكون لديك دائما رأيا قويا و مثيرا للجدل
    Walter sana "beyaz babam" der Çünkü ne zaman başı derde girse gidip onu kurtarırsın. Open Subtitles (تعرف كيف يناديك (والتر والده الأبيض لأنه كلما وقع في ورطة تهب لنجدته
    Çünkü ne zaman ovsam sonu hep sekse dönüşüyor. Open Subtitles لأن كل مرة افعل هذا بطريقة ما , يؤدى الى الجنس
    Çünkü ne zaman seni görsem bir duvarın üzerindesin. Open Subtitles لأن كل مرة أراك فيها تكون مستند على الحائط
    Çünkü ne zaman Range Rover'a binsem, her zaman yanlışlıkla ahıra girdim sanıyorum. Open Subtitles لأن كل مرة أدخل الرنج روفر أظن "لا لقد دخلت حظيرة بقر بالخطأ"
    Çünkü ne zaman birinin etrafında dolaşsam, kayboluyor. Open Subtitles لأنني في كل مرة أدير وجهي يختفي شخص آخر
    Çünkü ne zaman önemli bir şey söyleyecek olsan, her zamankinden daha yüksek sesle nefes verirsin. Open Subtitles لأنه عندما يكون لديك شيء مهم لقوله، فإن من عادتك إصدار زفير بصوت أعلى مما تفعلين
    Çünkü ne zaman biri bana ben de bir sorun varmış gibi davransa, o zamanlara geri dönüyorum. Open Subtitles لأنه في كل مرة شخصُ يُعاملني كانهُ لديّ مُشكلة أعودُ إلى ذلكَ المَكان
    Yakalanacağınızdan endişe etmiyor musunuz Çünkü ne zaman ben... Open Subtitles ألا تخشى ...من أن تتعرض للسرقة، لأن عندما ...لأنني عندما
    Çünkü ne zaman başına iyi bi şey gelse elinle şeytan boynuzu yapıyorsun. Open Subtitles لأن في كل مرة شيء جيد يحدث لـك تفـعلُ قـرون الشيطـان
    Çünkü ne zaman yeni anne olmuş bir kadın bebeğini kontrole getirse bebeğin gözlerinin içine bakarım ve bilmediklerini anlarım. Open Subtitles لأن كلما تأتي الأمهات بصغارهن لأجل الفحوصات أنظر في عيون الصغار وأعرف بأنهم لايدركون
    Çünkü ne zaman o kapağa baksam, birden.. Open Subtitles لأن كُلَّ مَرَّةٍ أَنْظرُ في ذلك الغطاءِ، أَنا مثل...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more