| Şimdi sadece bunlardan birkaçına odaklanacağım ve yangınla başlayalım, çünkü sanırım yangın muhtemelen şu anda hepinizin hakkında düşündüğü ilk şey. | TED | سوف أركز فقط على بعضها، ولنبدأ بالحريق، لأنني أعتقد أن الحريق والذي من المحتمل أن يكون أول شيء تفكرون به الآن. |
| Sana karşı dürüstüm, çünkü sanırım senden karşılık alabilmemim en iyi yolu bu. | Open Subtitles | أنا صادق معكِ لأنني أعتقد أن هذه أفضل طريقة للحصول على نتائج جيدة |
| Tüm yapman gereken olanları anlatmak çünkü sanırım bize yardım edebilirler. | Open Subtitles | كل ما يجب عليك فعله هو شرح ما حدث لأني أظن أنهم يستطيعون مساعدتنا |
| Düzgün bir şeyler giyeyim, ayrıca arabanla gidelim çünkü sanırım araba sürmek için biraz fazla içtim. | Open Subtitles | يجب أن أرتدي ملابس مناسبة، وسنذهب بسيارتك لأني أظن أني احتسيتُ كثيرًا من النبيذ فلا أستطيع القيادة |
| Bu resim oldukça ilginç, çünkü sanırım bunu üç yıl önce yapmıştık, | TED | هذه الصورة في غاية التشويق, في الحقيقة لأنني أظن اننا فعلناها منذ 3 سنين, |
| çünkü sanırım Tanrı bugün içmeye ihtiyacım olduğunu biliyor. | Open Subtitles | . . لأنني أظن أني أعرف أنني أحتاج إلى الشرب بشدة اليوم |
| Çünkü, sanırım CTU'dan birileri saldırının suç ortağıydı. | Open Subtitles | لأني أعتقد أن أحدهم بالوحدة متورط بهذا الهجوم |
| çünkü sanırım yanında tüm itfaiyeyi getirmişsin. | Open Subtitles | لأننى أعتقد أنك جلبت قسم مُكافحة الحرائق بأكمله معك. |
| Pekala, sakın bana şanssız olduğumu söyleme çünkü sanırım... | Open Subtitles | حسنا,لاتخبرينى أنى غير محظوظه لأنى أعتقد أنه |
| Ve bu yüzden birkaç kelime ile nedenini anlatmalıyım, özel hayatım hakkında birkaç şey, çünkü sanırım burada bir bağlantı var. | TED | و لذلك أعتقد أن علي أن أخبركم ببعض الكلمات, بعض الأشياء عن حياتي الخاصة. لأنني أعتقد أن هنالك صلة. |
| Ama ben özür istemiyorum çünkü sanırım sonunda beni yakaladınız. | Open Subtitles | لكن أنا لا أريد إعتذار لأنني أعتقد بأن لدي طريق يمكنك تجميّله |
| çünkü sanırım aradığınız şey, bir bankamatik. | Open Subtitles | لأنني أعتقد أن ما تبحثون عنه هو آلات سحب النقود. |
| Çok kötü, çünkü sanırım jüri görünüşünü beğenmişti. | Open Subtitles | هذا سيء جداً , لأنني أعتقد بأن القضاة كانوا معجبون بكِ |
| Ah, bu tarafa gelin, çünkü sanırım Sir Roger'ın eşyaları şu sepetlerden birinin içinde. | Open Subtitles | تعال من هنا لأني أظن أغراض " روجر " في سلة ما |
| çünkü sanırım, bu adamı öldüren feci kaza bir aldatmacaydı ve burada yatan adam hâlâ kayıp. | Open Subtitles | لأني أظن بأن الحادث المأساوي الذي قتل هذا الرجل هو للتغطية.. وأن هذا الرجل الذي يستلقي هنا, لا يزال طليقاً! |
| çünkü sanırım bu P.Ç.'ler kendi çevrelerinden başka kimseyle konuşmuyorlar. | Open Subtitles | لأني أظن أن شلة "ف.م." تلك لا يتحدثون مع أحد خارج دائرتهم الخاصة |
| Ama değdi doğrusu çünkü sanırım birkaç kere okkalı vurmuşumdur. | Open Subtitles | ولكن الأمر كان يستحق ذلك لأنني أظن بأنني ضربت عدة مرات |
| Seni aradım çünkü sanırım istifamı sunmak zorundayım. | Open Subtitles | لقد أتصلت بك لأنني أظن أنه علي تقديم أستقالتي |
| çünkü sanırım bir keresinde onlardan birini vurmuştum. | Open Subtitles | لأنني أظن أني اصطدت واحداً من قبل |
| çünkü sanırım, çoğu arkadaşım beni zaten mükemmel buluyor. | Open Subtitles | هل سنحسن أنفسنا؟ ؟ لأني أعتقد أن معظم أصدقائي يروني مدهشة |
| Çünkü, sanırım adamların biri sigara içiyor olabilir. | Open Subtitles | لأني أعتقد أن أحد رجالك ربما يكون مدخناً |
| Ve bütün bu bir araya geliş, İşte beni etkileyen şey, bu bütünsel teknolojidir. çünkü sanırım bu, şu sırrı anlamamıza yardımcı olacak, dünyada neler oluyor? | TED | وهذا الإتحاد , هذه تكنولوجيا متعددة , تحفزني كثيراً . لأننى أعتقد أنه سر لفهم ما يحدث في العالم . |
| Lütfen ondan daha az nefret etmeye çalış çünkü sanırım bu gece o gece. | Open Subtitles | حسناً من فضلك حاول أن تقلل من كرهك لأنى أعتقد أن الليله هى الليله الموعوده |