| Tüm çıkışlar tutuldu, keskin nişancılar caddenin karşısında ofisi gözetliyorlar, | Open Subtitles | سددنا كل المخارج القناصة على كل سطح للمبان عبر الشارع |
| Şimdi, haritanın altında stadyum krokisini göreceksiniz çıkışlar, perspektifler, ve soyunma odaları. | Open Subtitles | الان وفقا للخريطة سوف ترى انهم قاموا بعمل رسم للملعب المخارج , المدرجات و غرفة تبديل الملابس |
| Bütün çıkışlar kapandı. Düello sistemleri devreye girdi. | Open Subtitles | تم إغلاق جميع المخارج وبدأ برنامج المبارزة |
| Baba, biraz gerginim. Bu ders kitaplarında okutulan toplum psikolojisine örnek. Umarım acil çıkışlar işaretlenmiştir. | Open Subtitles | نموذج عقلي غوغائي.اتمنى ان تكون فد تعرفت بوضوح على مخارج الحريق للطوارئ |
| Eve gidemeyiz, Andrea. Giriş çıkışlar yasak. | Open Subtitles | لا نستطيع الذهاب للمنزل اندريا لا توجد مداخل او مخارج |
| Geçiş dönemlerinde her zaman inişler çıkışlar olabilir. | Open Subtitles | دائماً هناك صعود و هبوط خلال الفترات الإنتقالية |
| Eşyamız. Bütün çıkışlar kapalı. Plan B'ye geçin. | Open Subtitles | إنها الخردة الخاصة بنا، المخارج موصدة ، لننتقل للخطة البديلة |
| - Havaalanı çok karışık ve diğer çıkışlar kapalı. Bu ön ödeme. | Open Subtitles | نعم , لأن المطار ساخن جدًّا و جميعًا المخارج ملغمة |
| Bütün çıkışlar kapandı. Düello sistemleri devreye girdi. | Open Subtitles | تم إغلاق جميع المخارج وبدأ برنامج المبارزة |
| Bir sonraki çıkışlar; dört gün, üç hafta, yedi ay bu sizin ayrılacağınız zaman, takvimlerinizi işaretleyin. | Open Subtitles | المخارج التالية هى 4 أيام أو 3 أسابيع أو 7 شهور ذلك متى أنتما سوف تنفصلان، حددا موعدكما |
| çıkışlar tutuldu. Ama atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiştir. | Open Subtitles | تم تامين جميع المخارج ولكنى أعتقد إنه هرب |
| Tüm bölgeler kontrol edilsin, özellikle de çıkışlar. | Open Subtitles | اريد ان يتم تفقد جميع المناطق خصوصا المخارج |
| Bütün çıkışlar içten kilitli, bu yüzden de tek bir yöntem var. | Open Subtitles | .. جميع المخارج هي مقفلة ومؤمنة من الخارج لذلك الطريق الوحيد للخروج او الدخول هو بالمفتاح |
| Yukarıdaki bütün çıkışlar korunuyor olacak. | Open Subtitles | جميع المخارج فى في الطابق الأرضي سيتم تغطيتها |
| Patlama 2. sunucuya zarar verdi ama asıl sistem hala çalışıyor. çıkışlar hala kapalı. | Open Subtitles | الإنفجار قضي علي الخادم الثاني، لكن النظم الأساسية سليمة، وأغلقت المخارج. |
| Çatıda on adam var. Bütün çıkışlar kapalı. | Open Subtitles | حسناً، عشرة رجال على السطح جميع المخارج تمت تغطيتها. |
| Bu sözlerle birlikte Dışişleri Bakanı'nın kapanış konuşması bitmiş olacak, ...bununla birlikte arka çıkışlar açılacak. | Open Subtitles | هذا سينهي الملاحظات الختامية لوزير الدولة، في الوقت الذي تكون فيه المخارج الخلفية مفتوحة. |
| Adam bu otelde bir yerde çünkü bütün çıkışlar tutuldu. | Open Subtitles | انه في مكان ما في الفندق لان كل مخارج الفندق مغطاة |
| Uçaktaki tüm acil çıkışlar kapandı. | Open Subtitles | مخارج الطوارئ بدأت تغلق في كامل أنحاء الطائرة. |
| çıkışlar yeterli değil. Düşmandan kaçacak birkaç yer var. | Open Subtitles | يوجد مخارج محدودة و أماكن قليلة للهروب من الأعداء |
| Tabii ilişkimizde inişlerle çıkışlar arada sırada da yasaklama emirleri olmadı değil. | Open Subtitles | بالطبع علاقتنا كانت تشهد صعود وهبوط وأمر تقييدي في بعض الأحيان |
| Gişeler, çıkışlar, benzin istasyonları- elindeki tüm kameraları ver bana. | Open Subtitles | أريد تسجيلات آلات للمراقبة، لأكشاك تحصيل الرسوم والمخارج ومراكز الصيانة. |
| Senin durumunda sert çıkışlar yapmak sana zarar verir yalnızca, evlat. | Open Subtitles | التحرك خارج حدودك سوف يضرك يا بُني |