"çıkacaklar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يخرجون
        
    • سيذهبون
        
    • سيخرجون في أية
        
    • السطح السفلي
        
    • سيخرجان في
        
    • سيظهرون
        
    Fakat geri gelecekler. Gece olunca ortaya çıkacaklar. Anlamıyorum. Open Subtitles ولكنهم سوف يعودو مرة أخرى يخرجون في الليل أنا.
    Arka kapıya çıkacaklar ben de onları teker teker vuracağım. Open Subtitles هذا سيجعلهم يخرجون من الباب الخلفي لدي حيث ألتقطهم.
    Her şeye rağmen kuzey yamacından çıkacaklar. Open Subtitles سيذهبون من الجانب الشمالى بعد كل هذا
    Haftaya turneye çıkacaklar. Open Subtitles سيذهبون في جولة الأسبوع المقبل.
    Birazdan çıkacaklar. Açıklamayı duymak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles سيخرجون في أية لحظة لا يمكنني الانتظار لأسمع تفسيرهم
    Neyse, böcekler temiz suya kümelenecekler döllenmiş yumurtalarını, nilüfer çiçeğininin altına bırakacaklar ve kurtçuklar yumurtalardan çıkacaklar. Open Subtitles الحشرات تندفع إلى الماء العذب حيث تضع البيض المخصب علي السطح السفلي
    Böyle şeylerde pek iyi değilimdir. Heath'le iki haftalık aramaya çıkacaklar. Open Subtitles كما أنّها و(هيث) سيخرجان في جولة مؤن لأسبوعين.
    İlk kez halk arasına çıkacaklar. Bu benim korom. Open Subtitles للمرة الأولى التى سيظهرون فيها علنا هذا فريقى
    O dışarı çıkmadan çok önce dışarı çıkacaklar ve Dunning'in ortağı da lider olacak. Open Subtitles يخرجون قبل ان يخرج هو بكثير وشريك داننيج يعلو الي القمه
    Eee... En son aldığın habere göre, avcılar şafağa kadar çıkacaklar mıydı? Open Subtitles انت قلت ان الصيادين سوف يخرجون مع الفجر
    Aynı yoldan da çıkacaklar. Open Subtitles وبنفس الطريقة يخرجون
    - Suyun altında nasıl çıkacaklar? Open Subtitles - كيف يخرجون تحت الماء
    Ve eğer ölürlerse, direkt yukarı çıkacaklar. Open Subtitles واذا ماتوا سيذهبون الي اعلي
    Seyahate çıkacaklar. Open Subtitles سيذهبون في رحلة
    Seyahate çıkacaklar. Open Subtitles سيذهبون في رحلة
    Birazdan çıkacaklar. Açıklamayı duymak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles سيخرجون في أية لحظة لا يمكنني الانتظار لأسمع تفسيرهم
    Neyse, böcekler temiz suya kümelenecekler döllenmiş yumurtalarını, nilüfer çiçeğininin altına bırakacaklar ve kurtçuklar yumurtalardan çıkacaklar. Open Subtitles الحشرات تندفع إلى الماء العذب حيث تضع البيض المخصّب علي السطح السفلي.
    Aramızda anlaşmazlıklar olsa da görünüşe göre benim oğlum Bjorn'la senin oğlun Hvitserk seyahate birlikte çıkacaklar. Open Subtitles بغض النظر عن خلافاتنا يبدو أن ابني (بيورن) وابنك (فيتسيرك) سيخرجان في هذه الرحلة معاً
    Söyledim! - Bunu defalarca yaptık. Ortaya çıkacaklar. Open Subtitles لقد لعبنا هذه اللعب آلاف المرات، سيظهرون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more