| Fakat geri gelecekler. Gece olunca ortaya çıkacaklar. Anlamıyorum. | Open Subtitles | ولكنهم سوف يعودو مرة أخرى يخرجون في الليل أنا. |
| Arka kapıya çıkacaklar ben de onları teker teker vuracağım. | Open Subtitles | هذا سيجعلهم يخرجون من الباب الخلفي لدي حيث ألتقطهم. |
| Her şeye rağmen kuzey yamacından çıkacaklar. | Open Subtitles | سيذهبون من الجانب الشمالى بعد كل هذا |
| Haftaya turneye çıkacaklar. | Open Subtitles | سيذهبون في جولة الأسبوع المقبل. |
| Birazdan çıkacaklar. Açıklamayı duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | سيخرجون في أية لحظة لا يمكنني الانتظار لأسمع تفسيرهم |
| Neyse, böcekler temiz suya kümelenecekler döllenmiş yumurtalarını, nilüfer çiçeğininin altına bırakacaklar ve kurtçuklar yumurtalardan çıkacaklar. | Open Subtitles | الحشرات تندفع إلى الماء العذب حيث تضع البيض المخصب علي السطح السفلي |
| Böyle şeylerde pek iyi değilimdir. Heath'le iki haftalık aramaya çıkacaklar. | Open Subtitles | كما أنّها و(هيث) سيخرجان في جولة مؤن لأسبوعين. |
| İlk kez halk arasına çıkacaklar. Bu benim korom. | Open Subtitles | للمرة الأولى التى سيظهرون فيها علنا هذا فريقى |
| O dışarı çıkmadan çok önce dışarı çıkacaklar ve Dunning'in ortağı da lider olacak. | Open Subtitles | يخرجون قبل ان يخرج هو بكثير وشريك داننيج يعلو الي القمه |
| Eee... En son aldığın habere göre, avcılar şafağa kadar çıkacaklar mıydı? | Open Subtitles | انت قلت ان الصيادين سوف يخرجون مع الفجر |
| Aynı yoldan da çıkacaklar. | Open Subtitles | وبنفس الطريقة يخرجون |
| - Suyun altında nasıl çıkacaklar? | Open Subtitles | - كيف يخرجون تحت الماء |
| Ve eğer ölürlerse, direkt yukarı çıkacaklar. | Open Subtitles | واذا ماتوا سيذهبون الي اعلي |
| Seyahate çıkacaklar. | Open Subtitles | سيذهبون في رحلة |
| Seyahate çıkacaklar. | Open Subtitles | سيذهبون في رحلة |
| Birazdan çıkacaklar. Açıklamayı duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | سيخرجون في أية لحظة لا يمكنني الانتظار لأسمع تفسيرهم |
| Neyse, böcekler temiz suya kümelenecekler döllenmiş yumurtalarını, nilüfer çiçeğininin altına bırakacaklar ve kurtçuklar yumurtalardan çıkacaklar. | Open Subtitles | الحشرات تندفع إلى الماء العذب حيث تضع البيض المخصّب علي السطح السفلي. |
| Aramızda anlaşmazlıklar olsa da görünüşe göre benim oğlum Bjorn'la senin oğlun Hvitserk seyahate birlikte çıkacaklar. | Open Subtitles | بغض النظر عن خلافاتنا يبدو أن ابني (بيورن) وابنك (فيتسيرك) سيخرجان في هذه الرحلة معاً |
| Söyledim! - Bunu defalarca yaptık. Ortaya çıkacaklar. | Open Subtitles | لقد لعبنا هذه اللعب آلاف المرات، سيظهرون |