| Sana asıldığımı hatırlıyorum. Kıyafetlerimi çıkartman için yalvardığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر المجئ إليك أتذكر أنني رجوتك أن تنزع ملابسي |
| O ıslak elbiseleri de çıkartman gerek. | Open Subtitles | يجب ان تنزع ملابسك المبلله ايضاً |
| Sana söylemem gereken bir şey daha var o güzel elbiseni çıkartman gerekecek. | Open Subtitles | وأحب أيضاً أن أخبركِ بأنه عليكِ أن.. تنزعي ثوبك الجميل. |
| Sanırım artık şapka ve gözlükleri çıkartman için yeterince güvendeyiz. | Open Subtitles | أظن من الآمن أن تنزعي النظارات والقبعة |
| Beni buradan çıkartman lazım. | Open Subtitles | عليك أن تخرجنى من هنا |
| Beni buradan çıkartman lazım. | Open Subtitles | عليك أن تخرجنى من هنا |
| Erkenden cenaze merasiminden çıkartman Victoria'nın hoşuna gitmezdi. | Open Subtitles | تعلمين أظن فيكتوريا لن تسر على أن تخرجيني من جنازتها مبكراً |
| O yüzden beni kafamdan çıkartman gerek. | Open Subtitles | لذلك أريدك أن تخرجيني من عقلي |
| Sadece... o plastik şeyi namlunun uçundan çıkartman gerekiyor Richard. | Open Subtitles | عليك فقط أن تنزع البلاستيك من الفوّهة يا (ريتشارد). |
| Rozetini çıkartman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تنزعي شارتكِ |
| Beni sınırın dışına çıkartman gerek. | Open Subtitles | لا، يجب أن تخرجيني من الحدود. |