| Kolyeyi kasadan çıkarttık, planlandığı gibi gösteriyi başlattık. | Open Subtitles | أخرجنا القلادة من القبو وافتتحنا المعرض كما هو مخطط له |
| - O güvende. Herkesi hemen gemiden çıkarttık. | Open Subtitles | في أمان، أخرجنا الجميع من السفينة فورًا. |
| Kötü haberse, dalağını boşuna çıkarttık. | Open Subtitles | والخبر السيّء أنّنا أزلنا طحاله دون داعي |
| Bütün tümörü çıkarttık, iyileşeceksin. | Open Subtitles | أزلنا الورم من رأسك وستكون بخير |
| Nehirden, neredeyse donmak üzere olan bir ceset çıkarttık. | Open Subtitles | سحبنا جسما من النهر الذي برّد قرب تجميد. |
| Dinle. Diyelim ki getirdik. Getirip CNN'e çıkarttık. | Open Subtitles | لنقول بأننا أخرجنا هؤلاء الرجال "وجلبناهم إلى الديار وظهروا في "سي أن أن |
| Her noktada arama emri çıkarttık ve fotoğrafını herkese yolladık. | Open Subtitles | لقد أصدرنا تعميماً بحقّه ولقد أرسلنا نسخاً من صورته إلى الجميع |
| En azından herkesi binadan dışarı çıkarttık. | Open Subtitles | على الأقل أخرجنا جميع من في المبنى |
| Diyelim ki getirdik. Getirip CNN'e çıkarttık. | Open Subtitles | لنقول بأننا أخرجنا هؤلاء الرجال "وجلبناهم إلى الديار وظهروا في "سي أن أن |
| Ama boğulmuştu, içinden su çıkarttık. | Open Subtitles | لقد أخرجنا ماءً منه، لقد غرق. |
| Biz evdeki bütün Stalin resimlerini çıkarttık. | Open Subtitles | أخرجنا كلّ صور "ستالين" من المنزل |
| Bu sistemi çıkarttık. | Open Subtitles | -لقد أزلنا ذلك النظام |
| Organları çıkarttık. | Open Subtitles | أزلنا الأجهزة. |
| Sürekli bağlantıda olduğu bir kaç kişinin ismini çıkarttık. | Open Subtitles | سحبنا أسماء بعض الأشخاص الذين تكرر التواصل معهم |
| Cesedini nehirden çıkarttık. | Open Subtitles | نحن فقط سحبنا جسمها من النهر. |
| Lydia'nın arabası için arama bülteni çıkarttık. | Open Subtitles | لقد أصدرنا إخطاراً بالبحث عن سيارة (ليديا). |