| Zaten çok sık birisiyle çıkmıyorum. Yapma. | Open Subtitles | أنا لا أواعد الكثيرين حقا أو كلّ هذا، حسنا |
| Kimseyle çıkmıyorum çünkü onları tanımaya hatta onlardan hoşlanmaya başladığımda, yatakta beni hayal kırıklığına uğratıyorlar. | Open Subtitles | لا أواعد بسبب كل ما يأتي بعد ذلك هو ان أتعرف على الشخص ربما أحب الشخص |
| Artık oğlunuzla çıkmıyorum o yüzden "kedi muhabbeti" dinlemek zorunda değilim. | Open Subtitles | حسناً,لا أواعد ابنك بعد اليوم إذاً,ليس من الضروري أن أستمع إلى كل الدردشة حول قطتك |
| Aynı binadaki kızlarla çıkmıyorum. | Open Subtitles | ان اواعد الفتيات الذين يسكنون فى نفس المبنى |
| Onunla çıkmıyorum bile. | Open Subtitles | أنا لا أضاجعها أنا حتي لا أواعدها |
| Bornozumun dışına bile çıkmıyorum. | Open Subtitles | خارج المدينة؟ أنا لن أخرج من رداء الحمام |
| O zamandan beri onu arzuluyorum. Tabii. Ben modellerle çıkmıyorum. | Open Subtitles | واردتها منذ تلك اللحظة أنا لا أواعد العارضات |
| Size modellerle çıkmıyorum dediğimi hatırladınız mı? | Open Subtitles | أتتذكروا عندما قلت لكم أنني لا أواعد العارضات ؟ |
| -Saçmalama! Bir kızla çıkmıyorum. -Peki bu gizlilik neden? | Open Subtitles | اخرس أنا لا أواعد فتاة حسنا, إذا لماذا السرية؟ |
| Pekâlâ bak, ben bir hasta bakıcı ile çıkmıyorum. Aramızda öyle bir ilişki yok. | Open Subtitles | ممرضاً أواعد لا أنا ، حسناً نتواعد لا نحن |
| Hayır, sevdim onu Johnny. Ünlülerle çıkmıyorum ama. | Open Subtitles | أنا معجبة به حقاً، لكنني لا أواعد المشاهير |
| Arkadaşımın eski sevgilisiyle çıkmıyorum. | Open Subtitles | أعني ، إنها ليست و كأنني أواعد حبيب صديقتي |
| Evet ama doğruluk payı da var. Kimseyle çıkmıyorum yani. | Open Subtitles | نعم، ولكن هذا صحيح أيضا مما يعني أنني لا أواعد أحدا |
| Sayı çizgisine ulaşamadığımdan beri pek fazla randevuya çıkmıyorum o yüzden neden terslenip canımı sıkayım ki? | Open Subtitles | أنا لا أواعد كثيراً حقاً طالما أنّني لا أصل لمنطقة النهاية، لذا لماذا اهتم بأخذ المبادرة؟ |
| Ömrümde ilk kez biriyle çıkmıyorum. | Open Subtitles | لأول مرة في حياتي لا أواعد أحداً |
| Bunu son söyleyen adam, peşinden "ama 13 yaşındakilerle çıkmıyorum" demişti. | Open Subtitles | -ياإلهي اخر مره رجل قال لي هذا أتبعها بقوله ولكن أنا لا أواعد فتاه في 13 من عمرها |
| Owen'la ben çıkmıyorum ki ve bütün bunlar biz beraberken neredeydi? | Open Subtitles | انا لا اواعد اوين و اين كان كل هذا عندما كنا معاً؟ |
| İşte bu yüzden okuyabilen kadınlarla çıkmıyorum. | Open Subtitles | لهذا لا اواعد النساء التى تقراء |
| Kesinlikle bu yüzden modellerle çıkmıyorum. | Open Subtitles | ولهذا السبب لنا لا اواعد عارضي الازياء |
| İlk olarak, onunla çıkmıyorum. | Open Subtitles | أولاً، أنا لا أواعدها |
| Orada kötü şeyler oluyor, yüzden çıkmıyorum. | Open Subtitles | أمور سيئة تحدث هناك ولذلك لن أخرج الى هناك |
| Üzgünüm, çıkmıyorum. | Open Subtitles | آسف، لست مغادراً |
| Bir süredir çıkmıyorum. Kim ödüyor? | Open Subtitles | لم أخرج بموعد منذ مدّة من سيدفع ؟ |
| Davayı göz önüne alacak olursak Bay El Djebena'ya izin günü verilmesine karşı çıkmıyorum. | Open Subtitles | بالنظر للقضية، ليس لدي اعتراض في منح أيّام خرجات للسيّد (دجبنة) |