| Neden yaşına uygun biriyle çıkmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أتساءل لِمَ لا تواعد فتاة لطيفة في مثل عمرك |
| Şu an kimseyle çıkmadığını ama çıkmaya başladığında ilk benim haberim olacağını söyledi. | Open Subtitles | أعني، لقد قالت بأنها لا تواعد حالياً ولكن عندما تبدأ المواعدة مرة أخرى أنا، أنا، أنا سيكون أول من يعرف |
| Çok uzun zamandır kimseyle çıkmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت انك لا تواعد احد منذ فترة |
| Çünkü eve geldiğinde, akıllarımızdan hiç çıkmadığını bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | لأنه عندما يعود للمنزل أريده أن يعرف أنه لم يغادر أفكارنا أبدا |
| - Dairesinde. Gözetleme birimleri çıkmadığını söylüyor. | Open Subtitles | في شقته المراقبون قالوا أنّه لم يغادر المبنى |
| Kelso, Jackie ile aslında çıkmadığını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | كيلسو", أنت تعلم أنك فعلياً" لا تواعد "جاكي" ,صحيح؟ |
| Bana kimseyle çıkmadığını söylemişti, biliyorsun. | Open Subtitles | قالت أنّها لا تواعد أحد |
| Az önce çıkmadığını söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت انك لا تواعد |
| Aktörlerle çıkmadığını sanıyordum. | Open Subtitles | إنها لا تواعد الممثلين |
| İkimiz de Elena Gilbert ile çıkmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعلم أنّك لا تواعد (إيلينا غيلبرت). |
| Güvenlik görevlisi odadan hiç çıkmadığını söylemişti. | Open Subtitles | قال حارس امن انه لم يغادر الغرفة. |
| Takip eden şirket binadan çıkmadığını söyledi. | Open Subtitles | شركة المراقبة تقول أنهُ لم يغادر المنزل |
| Bugün ofisinden hiç çıkmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه لم يغادر مكتبه |
| Bugün ofisinden hiç çıkmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه لم يغادر مكتبه |
| - Tek başına çıkmadığını biliyorum. | Open Subtitles | ما أعرفه أنه لم يغادر لوحده |