| Size vereceğim bilgi kesinlikle bu odanın dışına çıkmamalı. | Open Subtitles | المعلومات التي سوف أخبركم بها تواً يجب ألا تخرج من هذه الغرفة |
| Yataktan dışarı çıkmamalı | Open Subtitles | يجب ألا تخرج من الفراش |
| Seni uyarıyorum: O havalandırma deliğine giren şeyler asla dışarı çıkmamalı. | Open Subtitles | عليّ أن أحذرك ، إن دخل شيء بفتحة التهوية تلك ، فلا يجب أن يخرج |
| Bu şehrin dışına çıkmamalı. | Open Subtitles | لا يجب أن يخرج من البلاد مهما تكلف الأمر |
| çoğalıcılardan hiçbiri o gemiden dışarı çıkmamalı. | Open Subtitles | --لا يجب أن يخرج أي ربليكيتورز من الغواصة |
| Gördünüz mü, işte bu yüzden kimse sistemimden çıkmamalı. | Open Subtitles | شاهدْ، لهذا لا أحد يجب أن يخرج من نظامي |