| Çünkü istersen güvenliği çağırıp onu attırırım. | Open Subtitles | لأنه إن أردتي يمكنني استدعاء الأمن ليأخذوه للخارج |
| Taksi çağırıp, otele gideceğim. | Open Subtitles | سوف أستدعي سيارة أجرة لتأخذني إلى فندقٍ. |
| Hayır, "biz" polisi çağırıp seni tutuklatmalıyız. | Open Subtitles | لا، هناك شيء واحد يجب أن نفعله أن نستدعي الشرطة ونجعلهم يحتجزونك |
| Ve siz Kızılı çağırıp, nasıl bir açıklama yapmanız gerektiği hakkında görüşeceksiniz. | Open Subtitles | وانت مباشرة سيدي تستدعي حمراء وتناقش معها ما البيان |
| Bu delikten sürünerek çıkacağım ve kendime bir limuzin çağırıp kızınla beraber baloya gideceğiz. | Open Subtitles | سأحبو من هذا الثقب و استدعي سيارة و سنذهب أنا و ابنتك لحفل التخرج |
| - Beni de çağırıp hapse tıkarlar. | Open Subtitles | سوف يتم إستدعائي وحجزي. |
| Ona hemen buradan gitmesini söyle yoksa polisi çağırıp onu buradan zorla attırırım. | Open Subtitles | أخبره أن يخرج فوراً أو سأستدعي بالشرطة وإلقي به خارجاً |
| Polisleri çağırıp, Mahallelilerin polislere ifade vermesini sağlıyor. | Open Subtitles | يستدعي الشرطة، يتكلّم مع الجيران، يجتمع بهم |
| Donanmamızı çağırıp, bu dünyayı zorla ele geçirebilirim. | Open Subtitles | يمكنني استدعاء الأسطول الجوي وأحتل هذا الكوكب بالقوة |
| Nasıl olacak o? Tanıkları çağırıp hâkim karşısına çıkamayız ya. | Open Subtitles | لا يمكننا استدعاء شهود، ولا الوقوف أمام قاض |
| Daha fazla polis çağırıp, alan taraması yapmalı ve mahalleyi araştırmalıyız. | Open Subtitles | --يجدر بنا استدعاء المزيد من الشرطة ليقوموا ببحث للمنطقة، استجواب الجيران |
| O zaman neden o minibüsü çağırıp... başladığı işi bitir... | Open Subtitles | لماذا لم أستدعي صاحب الشاحنة وأجعلهينهيما كان.. |
| Yeni bir şey bulabilirsek bir ajan çağırıp yakalama kakarını uygulatırsın. | Open Subtitles | ،في حال إكتشفنا شيئاً جديداً .أستدعي عميلاً لتنفيذ أمر مذكرتك |
| Bizden sosyal hizmetlerin yarısını çağırıp binlerce terkedilmiş evi açmamızı ve... şehrin cinayet oranını %10 yükseltmemizi istiyorsun. | Open Subtitles | تريدنا أن نستدعي نصف تعداد العاملين لخلع ألاف ألواح الخشب كل ذلك في سبيل رفع معدّل جرائم بالمدينة بـ 10 بالمئة ؟ |
| Hâlâ eski kahramanları kendin için dövüşsün diye çağırıp kontrol etmenin garip olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ما زلت أعتقد أنه من الغريب أن نستدعي أرواحاً بطولية نصدر لها الأوامر بُغية القتال |
| Doktor çağırıp ona küçük bir ilaç verdirmelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تستدعي الطبيب ليعطيها مهدئاً |
| Bu delikten sürünerek çıkacağım ve kendime bir limuzin çağırıp kızınla beraber baloya gideceğiz. | Open Subtitles | سأحبو من هذا الثقب و استدعي سيارة و سنذهب أنا و ابنتك لحفل التخرج |
| Rahibe kardeşlerinle neden beni çağırıp duruyorsunuz? | Open Subtitles | -لمَ أنتِ و أخواتكِ تواصلنَّ إستدعائي ؟ |
| Bir ekip çağırıp, tanıklarla görüşmeye başlatayım. | Open Subtitles | سأستدعي الفريق، سنقوم بالبدء في البحث عن شهود |
| Birisi zulmedilen bu ruhları çağırıp ayaklandıracaktır. | Open Subtitles | شخص ما يستدعي أرواح مظلومة ويجعلهم يقومون بما يريده |
| Etmediğimi biliyorum. Öyleyse niçin kondüktörü çağırıp hikayeni ona anlatmıyorsun? | Open Subtitles | اذن لماذا لا تستدعى الكمسارى و تسرد له قصتك ؟ |
| Düğün organizatörü çağırıp her şey güzel olsun istedim. | Open Subtitles | مثال, بأني أريد أن أدعو منسق حفلات الزفاف ...ليجعل كل شيء |
| Çünkü beni çağırıp Valhalla'da yerimi almamı istediler. | Open Subtitles | هم ينادونني يطلبوا مني أتخذ مكاني بينهم |
| Kurtları çağırıp sürüleriyle yaşayabilir. | Open Subtitles | يمكنه أن يستدعى الذئاب لتعيش مع الغربان |
| Hergün gazetecileri çağırıp günahları için af diliyordu, yaptığı her şeyi itiraf ediyordu. | Open Subtitles | هو كَانَ يَدْعو المراسلين كُلّ يوم إعتِذار عن ذنوبه، إعتِراف بمهما عَملَ أبداً. |
| Beni tıbbi bir acil durum için çağırıp yalan söyledin. | Open Subtitles | أنت تطلبني لحالة طبية طارئه, ثم تكذب علي بخصوصها |