| Tamam, şimdi polis çağırıyorum. | Open Subtitles | لقد تحدثت معي الليلة السابقة حسناً، سأتصل بالشرطة |
| Polis çağırıyorum. Polis çağırmamı ister misin? | Open Subtitles | سأتصل بالشرطة هل تريد ان استدعي الشرطة ؟ |
| Bu sefer polisi çağırıyorum, itfaiyeyi de, New York iskân işleri komitesini de, gerekirse sağlık bakanlığını da! | Open Subtitles | هذه المرة أنا سوف أستدعي الشرطة فريق المطافئ ولجنة ولاية نيويورك للإسكان وإذا لزم الأمر ، مجلس الصحة |
| Sizleri, şirketleri, devletleri ve sivil kuruluşları; yerli halkı dinlemeye ve özümüze geri dönmeye çağırıyorum. | TED | أدعوكم جميعاً، أدعو كل الشركات، أدعو كل الحكومات، كل المجتمعات المدنية، لتستمع إلى السكان الأصليين، للرجوع إلى جذورنا. |
| -Bir ambulans çağırsak iyi olacak. - Şimdi hemen çağırıyorum. | Open Subtitles | من الأفضل أن تطلب سيارة الاسعاف سأطلب واحدة على الفور |
| İneklik, çıtırlıktır. Ama saç stilistimi çağırıyorum. | Open Subtitles | غريبوا الأطوار أنيقون, ولكنني سأتصل بمصففة شعري |
| Benim de şeytana tapanlara ayıracak vaktim yok. Polis çağırıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أملتك الوقت الكافي لعبدة الشيطان سأتصل بالشرطة |
| Polis çağırıyorum, sen de ne yaptığını onlara anlatmalısın. | Open Subtitles | .سأتصل برجال الشرطة و أخبرهم .بما فعلته تماماً |
| Şuraya oturun. Ben bir ajan çağırıyorum. | Open Subtitles | ،أجلسي على مقعدٍ هناك سأتصل بأحد العملاء |
| - Polisi çağırıyorum. - Ben zaten bir polisim. | Open Subtitles | ـ سأتصل بالشرطة ـ حسناً ، أنا من الشرطة |
| Eski güçleri çağırıyorum, maskemizi şimdi ve gelecekte düşür, | Open Subtitles | أنا أستدعي القوى القديمة لتنزع القناع عنا الآن و للمستقبل |
| Bu sefer polisi çağırıyorum, itfaiyeyi de, New York iskân işleri komitesini de, gerekirse sağlık bakanlığını da! | Open Subtitles | هذه المرة أنا سوف أستدعي الشرطة ، فريق المطافئ ولجنة ولاية نيويورك للإسكان ، وإذا لزم الأمر ، مجلس الصحة! |
| Ve şimdi Bayan Quested'i çağırıyorum. | Open Subtitles | أَنا الآن أستدعي الآنسة كويستد للشهادة |
| Şu anda Kappa Omicron Kappa'yi acilen toplantı yapmaya çağırıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا أدعو لعقد هذه الجلسة الطارئة فى مجلسنا الثانى والثلاثون لنادى كابا أوميكارون كابا |
| Boru hatta döşenmek üzere toprağı çalınan 3,000 çiftçiyi tazminat savaşı için çağırıyorum. | Open Subtitles | أدعو لتقديم تعويضات للـ 3 آلاف مزارع الذي سرقت أراضيهم لإفساح الطريق لخطوط الأنابيب |
| Uydu telefonu çalışır duruma geldiğinde orduyuyu arayıp yardıma çağırıyorum. | Open Subtitles | حينما يعمل الإتصال مع القمر الصناعي مجدداً سأطلب دعم الجيش |
| Bininci keredir seni çağırıyorum, vefakâr ruhum. | Open Subtitles | يمكنني أن أدعوك للمرة الألف أيتها الروح المرشدة الوفية |
| Bu iş çok uzadı. Hemşireyi çağırıyorum. | Open Subtitles | لقد تمادى الأمر كثيراً سأستدعي ممرضة |
| "Tabii ki korkuyorum ama kızkardeşlerimi çağırıyorum. | TED | فقالت: بالطبع حدث ذلك غير أنني أنادي على أخواتي |
| Dr. Allen Page'i çağırıyorum, cemaat kilisesinin diyakozu ve Oberlin Üniversitesinde arkeoloji ve jeoloji profesörü. | Open Subtitles | إننى أستدعى الدكتور "ألان بيج " شماس الكنيسة التجمعية وأستاذ الجيولوجيا وعلم الآثار |
| Az önce tüm kasaba senin vurulduğunu gördü. Ambulans çağırıyorum. | Open Subtitles | لقد رأته البلدة بأسرها يُردى سأتّصل بالاسعاف |
| İçinde tıkılıp kalmış ruhu çağırıyorum ve serbest kalman için bir şartım var. | Open Subtitles | ادعو الروح الحبيسه و أعرض شروطى لأطلق سراحك |
| Seni çağırıyorum, Barabus. Şeytan. | Open Subtitles | أناشدك بإسم " بورابيس " و " ساتانيس " و الشيطان |
| Sizi tanıklığa çağırıyorum. | Open Subtitles | اسمك مدون على ماكنة الفديو و انا استدعيك لاتكون شاهدا" |
| Saçmalık. Taksi çağırıyorum. Hepiniz taksiyle gidersiniz. | Open Subtitles | كلا لقد استدعيت سيارة أجرة ستسقلونها كلكم |
| Sizi özgürlük adına en kısa sürede yardımımıza gelmeye çağırıyorum. | Open Subtitles | "أنادى عليك بإسم الحريه أن تحضر لمعاونتنا بكل الوسائل" |