| Saat 03:15'te, onu yönetim bürosuna çağırdın ve öldürdün. | Open Subtitles | في الساعة 3: 15 أنت اتصلت به في مكتب التنفيذ ثم قتلته |
| Beni yarın geceyi konuşmak için çağırdın sanıyordum. | Open Subtitles | و انا ظننت انك اتصلت بي لانك أردت التحدث عن ليلة غد |
| Pardon, bir partinin ortasındayız da. Bunun için mi çağırdın beni? | Open Subtitles | آسف , نحن في وسط حفلة من أجل هذا إتصلت بي ؟ |
| Beni sabahın üçünde banyodaki örümcek için mi çağırdın? | Open Subtitles | ألهذا استدعيتني في الثالثة صباحا لأن هنالك عنكبوتاً في الحمام؟ |
| Şimşeği sen çağırdın şimdi patlamaya hazır ol! | Open Subtitles | انك دعوت نفسك الى أسفل الرعد والآن استعدي للانفجار |
| Bizi öldürmek istiyorsan neden buraya çağırdın? | Open Subtitles | لماذا ناديتني إلى هنا , إذا كنت تريد قتلنا |
| Yahudi olduğumu duyunca beni bir havuz partisine çağırdın, ama vaftiz töreni çıktı. | Open Subtitles | عندما علمتي بأنني يهودية، دعوتني لحفلة عند المسبح والذي اتضح بأنه كان تعميداً. |
| Neden doktor çağırdın?" | Open Subtitles | قالت " ماذا سأفعل بنفسي"؟ لماذا أتصلت بالطبيب؟ |
| Buraya konuşmak için çağırdın, şimdi de konuşmak istemiyor musun? | Open Subtitles | لقد طلبتني هنا لكي تتحدث والآن لا تريد التحدث ؟ |
| Benden saklanırken onu çöle çağırdın. O geldi. Sonra bana... | Open Subtitles | لقد اتصلتي به من الصحراء , عندما كنتِ تختبأين مني , ولقد أتي |
| Madem kendini öldürecektin tek başına öldürseydin, ne bok yemeye bizi çağırdın ki? | Open Subtitles | ،إذا كُنتِ تُريدين قتل نفسك لماذا اتصلتِ بنا أيتها اللعينة؟ |
| - Çok hoş. Beni en son ne zaman akşam yemeğine çağırdın hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تذكّر كم مضى منذ أن اتصلت بيّ لتناول العشاء. |
| Sadece beni dünyanın sonunun geldiğini haber vermek için mi çağırdın? | Open Subtitles | أنت اتصلت بي فحسب لتخبرني بأن العالم سينتهي؟ |
| Beni çağırdın, konuşmak için değil ama isteğimi yerine getirdiğini kanıtlamak için. | Open Subtitles | اتصلت بي,وانا لا اثق بالكلام ولكن فلتثبت لي بأنك فعلت ما طلب منك |
| Beni buraya bir şey söylemek için mi çağırdın? | Open Subtitles | هل إتصلت بي للحضور إلى هنا لإخباري شيئ ما؟ |
| Louise, beni buraya ya yapmak istemediğinden seni durdurmam için ya da suçu üzerime yıkmak için çağırdın ama bunlara karnım tok. | Open Subtitles | لويز إتصلت بي، أما لأنك... لا تريدين الأقدام على ذلك وتريدينني أن أوقفك... أو أنك تردين أن ألقى اللوم عليّ... |
| Bir ayyaşa iki tane dikiş atamadığın için beni mi çağırdın? | Open Subtitles | هل استدعيتني لأنك لا يمكنك تحمل عمل قطب لرجل ملح؟ |
| Klitgaard'la arasında bir sorun olduğundan bahsettim diye Pernille Madsen'i röportaja mı çağırdın? | Open Subtitles | هل دعوت بيرنيلي مادسن للقاء تلفزيوني؟ اخبرتك عن الشقاق بينها وبين كليتغارد |
| Beni mi çağırdın anne? | Open Subtitles | هل ناديتني يا أمي ؟ |
| Şimdi bununla uğraşamam. Hiç anlamıyorum. Bağırmak için mi beni buraya çağırdın? | Open Subtitles | لا أستطيع هذا لست أفهم هل دعوتني للصرااخ بي ؟ |
| Yani? Beni basketbol oynamak için mi çağırdın? | Open Subtitles | اذا ماذا, أتصلت بي لنلعب كرة السله؟ |
| Geç vakitte beni bunun için mi çağırdın? | Open Subtitles | هل طلبتني في هذه الساعة لتقول هذا ؟ |
| Hill'le alakalı konuşmak için onu çağırdın. | Open Subtitles | اتصلتي بها لتجعليها تعتقد اننا نعد قصة عن هيل |
| Kafam karıştı. Çünkü bir an sen beni çağırdın sandım. | Open Subtitles | -انا حائر لأن لوهله ظننتُ انكِ اتصلتِ بي |
| Madem silah kullanmak istiyordun, bizi neden çağırdın? | Open Subtitles | إن كنت تود استخدام السلاح في المقام الأول، فلماذا استدعيت بقيتنا؟ |
| Peki dün burada olması gereken tankeri nasıl çağırdın? | Open Subtitles | لذا هكذا إستدعيت الناقلة الذي إفترض إلى تعال هنا أمس؟ |
| Bununla övünme. Beni çağırdın. | Open Subtitles | أنتِ إستدعيتني لهنا فسوف استمع إليك بما ترغبين |
| İnancın seni kızdırdığını söylemek için mi çağırdın? | Open Subtitles | أحضرتني هنا فقط لتتبجح لأن الإيمان يضايقكظ؟ |
| Neden beni değil de Franz'ı çağırdın? | Open Subtitles | لماذا ناديت فرانز ولم تناديني؟ |