| Olay yerinde çalışan herkes eleme amacıyla otomatik olarak sisteme girilir. | Open Subtitles | كل من يعمل على المشهد يوضع في النظام تلقائياً لغرض الإقصاء |
| Burada çalışan herkes şüpheli. | Open Subtitles | كل من يعمل هنا مشتبه بهم أنا أعمل مع قتله |
| Biliyor musunuz, sen ve adamların etrafta dolaşmanız benimle ve bu binada çalışan herkes için ne denli sinir bozucu bir şey? | Open Subtitles | هل تعرف كم يثير الأعصاب هذا على كل شخص يعمل معي في هذا المبنى لأنك ورجالك تدسون أنوفكم ؟ |
| O mutfakta çalışan herkes öyledir. | Open Subtitles | انهم جميعا القيام به. كل شخص يعمل في المطبخ. |
| Tabi, haber alma işinde çalışan herkes,.. ..tamirat ekiplerini kontrol etmesi gerektiğini bilir. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال ، فإن أي شخص يعمل في الاستخبارات يعرف ضرورة التحقق من عمال الخدمة |
| Sen de burada çalışan herkes kadar zekisin. | Open Subtitles | أنت ذكية مثل أي شخص يعمل هنا |
| B613 için çalışan herkes artık sorun olarak görülüyor. | Open Subtitles | انها لكل شخص عمل في ب613 يعتبرالان نهاية ضائعة |
| Benim için çalışan herkes mükemmel ve ortalamanın üstünde. | Open Subtitles | لسوء الحظ , هذا ياتي مع مسئوليات ادارية. حسناً, كل من يعملون معي ممتازين او اكثر من عاديين. |
| 30 sene önce inşaat işinde çalışan herkes alkol alırdı. Herkes hem de. | Open Subtitles | قبل 30 عامًا، كان كل من يعمل في مجال البناء يشرب المشروبات الكحولية، جميعهم كذلك |
| Orada çalışan herkes ölüyor. İnsanda yaşama isteği bırakmıyor. | Open Subtitles | كل من يعمل هناك يموت، كأنه يمتص الحياة منك |
| Ailesi ile çalışan herkes bunun kolay olmadığını bilir. | Open Subtitles | كل من يعمل لعائلته هكذا سيعلم ان هذا ليس سهلاً |
| Seninle tanışmış olan, seninle çalışan herkes seni seviyor. | Open Subtitles | كل من يعمل معك وكل من عرفك اوو , يا ابى |
| Bu binada çalışan herkes vatansever olduğu için burada. | Open Subtitles | كل شخص يعمل في هذا المبنى يعمل هنا لأنه وطني |
| Yani bu, insanlar yalan söylüyor, kanser endüstrisinden çalışan herkes bir şekilde şeytan ya da ahlaksız demek değil. | Open Subtitles | ليس اﻷمر بأن الناس تكذب، و ليس هو أن كل شخص يعمل في صناعة "علاج" السرطان هو نوعا ما شرير و سيّئ، |
| Yemek dünyasında çalışan herkes bilir ki, yemek pişirmenin ilk kuralı "mise en place"dir, Fransızcada "ortalığı düzenle" demektir. | TED | كل شخص يعمل في الوظائف المطبخية يعلم هذا الامر ان المرحلة الاولى من اعداد الطعام هي " ميس ان بلاس " وهي جملة فرنسية تعني " رتب مكانك " |
| Serçeparmak için çalışan herkes bir sunudur. | Open Subtitles | كل شخص يعمل لدى (ليتل فينغر) يعتبر عرضاً |
| Seninle çalışan herkes ruhunu kaybediyor. | Open Subtitles | -لا أي شخص يعمل معكِ يفقد ضميره. |
| Demek 105 numaralı odada çalışan herkes ölmüş. | Open Subtitles | كل شخص عمل على الغرفة 105 هو ميت |
| Hayvanat bahçesinde çalışan herkes senin gibi mi kokar? | Open Subtitles | أكل من يعملون في حديقة الحيوان رائحتهم مثلكَ؟ |