| İçeridekiler çalışanlarım. Burada kalmak isterim. Sizi rahatsız etmem. | Open Subtitles | إن الموجودون في داخل موظفيني لفترة لن أزعجكم يمكنكم القايم بعملكم |
| Yarından itibaren sizler, benim yeni çalışanlarım olacaksınız. | Open Subtitles | بدأًمنالغد . أنتم يا أبنائي موظفيني الجدد. |
| Uzun süreli çalışanlarım ne yapacaklarını bilmiyorlar. | Open Subtitles | طاقمي لوقت طويل لا يعرفون ما يفعلون بأنفسهم |
| Şüpheliler, çalışanlarım. İşinizi, iyi yaptığınıza emin olmalıyım. | Open Subtitles | إنّهم جماعتي الذين تشكّون بهم هنا أريد أن أتأكّد أنّكِ تقومين بعملكِ |
| Gerek yok, Caesar gibi restorana bakacak çalışanlarım var. | Open Subtitles | لا حاجة إلى ذلك. لدي موظفين يستطيعون إبقاء المقهى مفتوحاً. |
| - çalışanlarım olur. | Open Subtitles | أملك عمّال. |
| Ve e-mailleşeceğiz ki çalışanlarım fermuarın sonunu elbisenin başına getirmeleri gerektiğini hatırlayabilsinler, ama hayatta kalacaklar. | Open Subtitles | و الرسائل الإلكترونية لتذكير عمالي أي ثوب يليق به هذا أو ذاك، لكن الأمور ستجري على ما يرام |
| Dışarıdakiler ise güvenilir çalışanlarım. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال في الخارج من موظفيني الموثوقين |
| Gizlilik anlaşmasını imzaladıktan sonra benim çalışanlarım arasına katıldın. | Open Subtitles | ومن قبل اتفاقية عدم الإفشاء قمتِ بتوقيعها عندما دخلتي ضمن موظفيني |
| çalışanlarım hakkında her bilgiye ulaştığımdan emin olurum. | Open Subtitles | أنّي أحرص بأنّي دومًا أعرف كل ما يمكنني بشأن موظفيني. |
| Bak, bu adamların arkadaşlarım olduğunu biliyorum ama aynı zamanda çalışanlarım. | Open Subtitles | و أنظرِ, أعلم أن هؤلاء هم أصدقائي، ولكن أيضا هم موظفيني, وهي شركتي. |
| Bunun sonucunda çalışanlarım işlerini kaybedebilir. | Open Subtitles | أنت أبقيته سِراً لأنك متورط فيه. موظفيني سيخسرون وظائفهم بسببي. |
| Bakın, çalışanlarım hakkında tartışmam. | Open Subtitles | اسمع لن اتناقش معك حول موظفيني |
| çalışanlarım solunum cihazını kapatsınlar mı? | Open Subtitles | لا أعلم ما إذا كان على طاقمي أن يفصلوا جهاز التنفس الصناعي |
| çalışanlarım kontrol edince kan olduğunu fark ettiler. | Open Subtitles | طاقمي يقوموا بعملهم ومن ثم وجدوا آثار دماء |
| çalışanlarım ekonomik sorunlarıyla ilgili bana yazdıklarında, onlara para yardımında bulunmak istiyorum fakat bazı çalışanlarım bunu yapmamı istemiyorlar. | Open Subtitles | أحب إرسال الأموال للناس عندما يكتبون لي بمشاكلهم المالية، ولكن طاقمي يحاول منعي ... |
| çalışanlarım çok sık cinayet mahallinde bulunur. İşimiz bu. | Open Subtitles | و جماعتي يدخلون لمسارح الجرائم هذا ما نفعلهُ |
| Sen sokakta arkadaşlarınla dolanırken burada çalışanlarım darp ediliyor. | Open Subtitles | بينما تتجول في الشوارع مع أصدقائك، تتعرض جماعتي هنا للأذى. |
| Gerek yok, Caesar gibi restorana bakacak çalışanlarım var. | Open Subtitles | لا حاجة إلى ذلك. لدي موظفين يستطيعون إبقاء المقهى مفتوحاً. |
| Sadık çalışanlarım vardır. | Open Subtitles | لدى موظفين أمناء. اعتقد انها خطه رائعه. |
| - çalışanlarım olur. | Open Subtitles | أملك عمّال. |
| Eğer benim için olmasa , çalışanlarım sokağa çıkmaz. Sokakta bulduğum karım bile değil! | Open Subtitles | عمالي سيصبحون عاطلين عن العمل زوجتي لن تتأثر بالطلاق |
| çalışanlarım binaları boşaltır boşaltmaz buldozerlerle girecekler. | Open Subtitles | الجرافات الحصول على المتداول كما بمجرد الانتهاء شعبي إفراغ المباني. |