| Sen ya da çalışanlardan biri günlüğüne ne yazdığını gördü mü? | Open Subtitles | هل رأيت أنت أو أي من العمال الآخرين ما كان مكتوباً بيومياته |
| Özür dilerim ama sadece çiftlikten, hizmetçilerden ve çalışanlardan sorumlu değilim. | Open Subtitles | آسف , لستُ انا الشخص الوحيد المسئول عن المزرعة و الخدم و العمال لكني كذلك في غياب الشرطة |
| Bunu alıp etrafta dolaştırıp diğer çalışanlardan bağış toplarsınız. | Open Subtitles | . ربما تستطيعون أخذ هذه حول المكان و الطلب من العمال الآخرين التبرع . |
| O ATM nin kullanıcılarından ve bankada çalışanlardan, hepsi temiz çıktı. | Open Subtitles | و نفس الشيء لزبائن الصراف الآلي و موظفي البنك كلهم كانوا لا يملكون البروميسن |
| Çocuk Esirgemede çalışanlardan başka, dosyalara erişebilen birileri var mı? | Open Subtitles | هل يوجد أحد آخر يستطيع الوصول إلى الملفات بجانب موظفي مكتب الخدمات العائلية والأطفال؟ |
| 50 fon öneriyorsunuz -5 fon önerdiğiniz çalışanlardan %10 daha az çalışan seçiyor. | TED | تقدم ٥٠ صندوقاً، ويشارك ١٠ بالمائة أقل موظفين عن تقديم خمسة فقط. |
| Clucksten çiftliğinde çalışanlardan biri kırık elini tedavi ettirmiş mi bir bakalım. | Open Subtitles | علينا أن نرى إن كان اي من موظفين مزارع "كلكستين"عالج يداً مكسورة |
| Cevap olarak çalışanlardan biri şöyle sordu: "Bugün internetin öldüğü gün mü?" | TED | أحد الموظّفين سأله بدوره: "هل حدثُ اليوم يمثّل القضاء على الإنترنت؟" |
| Hayır. Diğer çalışanlardan biri. | Open Subtitles | كلا، إنه واحد من العمال |
| çalışanlardan tut, senatörlere kadar. | Open Subtitles | من العمال والى السيناتور |
| Sacred Heart'ın Yerel Kilisesi çalışanlardan üçüne ve çocuklarına sığınak sağlıyor yine de ICE'ye itaat etmeleri ve aileleri yerel merciye teslim etmeleri bekleniyor. | Open Subtitles | كنيسة القلب المقدس المحلية قد عرضت لجوء لثلاثة من العمال مع أطفالهم ولكنه من المتوقع أن تمتثل الكنيسة لوكالة (ايس) |
| Benim çalışanlardan biri ona mal buluyor. Tanrı yardımcım olsun. | Open Subtitles | واحد من موظفي المؤن لدي |
| Manitech Güvenlikleri çalışanlardan birini buldum, Sam Lewis adında biri. | Open Subtitles | حصلتُ على شيءٍ بشأن أحد موظفي (ماناتك سيكيورتي) الرجل اسمهُ (سام لويس) |
| Manitech Güvenlikleri çalışanlardan birini buldum, Sam Lewis adında biri. | Open Subtitles | حصلتُ على شيءٍ بشأن أحد موظفي (ماناتك سيكيورتي) الرجل اسمهُ (سام لويس) |
| çalışanlardan kimse görmedi. | Open Subtitles | لا احد من طاقم موظفي رآهم |
| Burada yarı zamanlı mı yoksa tam zamanlı çalışanlardan mı bahsediyoruz? | Open Subtitles | أنتحدث الآن عن موظفين ذوي دوامٍ كامل أم جزئي؟ |
| Eski çalışanlardan 40'ın üzerinde ifade var. | Open Subtitles | هناك شهادات عن ٤٠ موظفين سابقين. |
| Washington D.C.'de mecliste çalışanlardan duyduğumuza göre karartma günkü mail ve telefon trafiği hiç bu kadar yoğun olmamıştı. | Open Subtitles | ما سمعناه من أشخاص في واشنطن العاصمة من موظفين في كابِتول هِل كان: إنّهم تلقّوا رسائل بريد و مكالمات هاتفية يوم إظلام SOPA أكثر مما تلقّوه بشأن أيِّ شيء آخر |
| Bana o çalışanlardan bahseder misiniz? | Open Subtitles | لتخبرني إذن بشأن أولئكِ الموظّفين. |