| Şüpheliler aracı bir tür yanıcı madde ile yakmaya çalışmışlar. | Open Subtitles | المجرمين حاولوا اضرام النار بها باستخدام نوعٍ من العوامل الحفازة |
| Camı kırarak kaçmaya çalışmışlar, bu da patlamaya sebep olmuş. | Open Subtitles | حاولوا الخروج عن طريق كسر النافذة، مما تسبب بنتيجه عكسيه. |
| Bebeklere bir maske yapmaya çalışmışlar anne veya baba çocuğu tutabiliyor - çünkü yakınlık çok önemli - | TED | لقد حاولوا صنع قناع للطفل الرضيع الذي بطريقةٍ ما تمكّن الرضيع أن يُمسك بواسطة الوالدين، بسبب أهمية قربها من الجسم |
| İşçiler bunu inşa ederken 36 saatlik vardiyalarla çalışmışlar. | Open Subtitles | خنازير الرمال عملوا في نوبات مدتها 36 ساعة لكل نوبة لبناء هذا الشيئ |
| Birkaç defa seninle iletişim kurmaya çalışmışlar ama 12 saat boyunca ortalıkta yokmuşsun. | Open Subtitles | وحاولوا كثيرا الأتصال بك ولكنك كنتُ خارج نطاق تغطية الراديو لمدة 12 ساعة |
| Bilirsiniz, sizin kocanızla benimki gençken beraber çalışmışlar. | Open Subtitles | أتعرفين؟ كان زوجكِ وزوجي يعملان معاً في مراهقتهما |
| Kartal yuva bulma amacıyla yaklaştığında... Mücadele ederek kaçmaya çalışmışlar. | Open Subtitles | و عندما دنى نسرٌ يريد أن يبتنى عُشّاَ، حاولا أن يفِرّا بالصِراع والتلوى.. |
| Kudüs Hastanesi'nde çalışmışlar. Hiç evlenmemişler. | Open Subtitles | عملا معا في مستشفى القدس ولكنهما لم يتزوجا أبدا،، أووه |
| Hasta olduğun için sizi kovamazlar, bu yüzden sizi yetersiz göstermeye çalışmışlar. | Open Subtitles | هم لا يستطيعون طردك كونك كنت مريضاً لذلك حاولوا أن يجعلوك تخطأ في القضية |
| İlaçları almaya çalışmışlar ve o da çıldırmış. | Open Subtitles | حاولوا أخذ الحبوب بعيداً مما أفقده صوابه |
| İlaçları almaya çalışmışlar ve o da çıldırmış. | Open Subtitles | حاولوا أخذ الحبوب بعيداً مما أفقده صوابه |
| Farklı sunuculara atlayarak IP adreslerini saklamaya çalışmışlar. | Open Subtitles | حاولوا إخفاء أرقام حاسبوهم عن طريق تثبيتها بعدّة خادمات |
| Bir Goa'uld'un bileceği her şeyi kendilerine söyleyebilecek bir insan yaratmaya çalışmışlar. | Open Subtitles | حاولوا خَلْق الإنسان الذي يُمْكِنُ أَنْ يُخبرَهم عن كل معارف الجؤولد. |
| Ondan kurtulmaya çalışmışlar, bazen daha da kızgınlaşmış. | Open Subtitles | لقد حاولوا التخلص منه وفي بعض الأوقات كانت تغضب أكثر |
| Kurtulmaya çalışmışlar ve sinirlendirmişler. | Open Subtitles | لقد حاولوا التخلص منه و في بعض الأوقات كانت تغضب أكثر |
| Dışişleri Bakanlığında 25 yıl birlikte çalışmışlar. | Open Subtitles | تتبّعت الإتّصال إلى الشيء عملوا على سوية ل25 سنة في وزارة الخارجية. |
| Ayrıca Holt ve Roby on yıl önce birlikte çalışmışlar, gizli parçaları düşman uluslara satmaktan suçlu bulunduklarında. | Open Subtitles | فقد عملوا معاَ قبل عشر سنوات حينما أدينوا ببيع قطع محظورة لأمم عدائية |
| Çalışanlar hayat boyu orada çalışmışlar. | Open Subtitles | بعض اعضاء هيئة التدريس عملوا هناك حياتهم اكملها |
| Oradan vurmaya çalışmışlar. Her şeyi dinlediklerini söylemişler. | Open Subtitles | وحاولوا إلصاق جريمة قتل به و قالوا أنهم سمعوا عنها كل شيئ |
| Bir süre beraber çalışmışlar, bulduğum tek bağlantı bu. | Open Subtitles | كان هنالك فترة يعملان بها معاً لكن هذا يكون الرابط الوحيد الذي عثرت عليه |
| İki çıplak fail otobanda kendilerini patlatmaya çalışmışlar. | Open Subtitles | عارين مشتبة بهما حاولا قتل أنفسهما على الطريق السريع. |
| Evet. Aynı dönemde çalışmışlar. | Open Subtitles | أجل , و عملا هناك معاً بنفس الفترة |
| Durmuşlar ve kızı arabalarına almışlar onunla konuşmaya çalışmışlar. | Open Subtitles | هما وقفوا وتركوها تجلس فى المقعد الخلفى وهما حاولو الكلام معها لكن من الممكن انها تكون مصابة بصدمة |
| Kadimler yalnızca balina lisanını öğrenmeye değil, kendi dillerini onlara öğretmeye çalışmışlar onlara sesli ve görüntülü sinyaller yollayarak. | Open Subtitles | الإنشنتس لم يكونوا فقط يحاولون تعلم لغة الحيتان بل كانوا يحاولون تعليمهم لغتهم لهم من خلال ارسال اشارات سمعية وبصرية |
| İstikametlerini güneye, şu andaki konumumuzdan bir kaç kilometre uzağa çevirmeye çalışmışlar. | Open Subtitles | لقد عملو طريقهم جنوبا إلى أين كانوا فقط ببضعة أميال من موقعنا الحالي |
| Burası Emmerson's iken burada çalışmışlar. | Open Subtitles | انهم يعملون هنا عندما كان المتجر لإيمرسون |