| - Çok iyi bir çalışmaydı çok rahatladım. | Open Subtitles | - أوه، هو كَانَ a تمرين جيد، وجبات خفيفة جيدة. |
| Evlat, ne çalışmaydı ama. | Open Subtitles | بني، يا له من تمرين |
| Orada bana, "Güzel çalışmaydı." dedi. | Open Subtitles | ثم قال لي "يا له من تمرين" |
| ve bu gruplar arasındaki tek farklılıktı. Lancet dergisinde yayınlanan randomize kontrollü bir çalışmaydı. | TED | وهذا كان الفارق الوحيد بين المجموعتين لقد كانت دراسة عشوائية مراقبة نشرت في مجلة لانسيت. |
| Birleşmiş Millet'lerin Irak savaşına kadar yaptığı en büyük çalışmaydı. Dünyanın her yerinden 150,000 insan, | TED | لقد كانت أكبر حملة في تاريخ الأمم المتحدة حتى حرب العراق. 150 ألف شخص من كل العالم، |
| Çok güzel çalışmaydı millet. | Open Subtitles | - تمرين عظيم، جميعا. |
| Çok iyi çalışmaydı. | Open Subtitles | تمرين جيد |
| Çok iyi çalışmaydı. | Open Subtitles | تمرين جيد |
| İyi çalışmaydı. | Open Subtitles | تمرين جيد |
| Çok güzel bir çalışmaydı kabul ediyorum. | Open Subtitles | لقد كانت محاولة ملهمة ، أعترف بذلك |
| Gerçekten çok ilginç bir çalışmaydı çünkü pek çok dini lider, yazıtlarını sanki yasa kitabıymış gibi kullanıyorlardı ve buna rağmen hiçbir kitabın içinde "hayat üretmeyi" yasaklayan bir maddeye rastlayamamışlardı ve dolayısıyla bir sorun yok gibi gözüküyor. En temel endişeler biyolojik savaş konusundadır fakat onlar sayesinde bu araştırmalarımızı başlatabildik ve yürütüyoruz. | TED | لقد كانت في الواقع دراسة غريبة للغاية، لأن القادة الدينيون بإختلافهم كانوا يستخدمون كتبهم المقدسة ككتب قوانين، ولم يستطيعوا العثور على اي شئ يمنعهم من صنع الحياة، لذا يجب أن يوافقوا. القلق الوحيد في نهاية المطاف كان في وجهة نشوء حرب بايولوجية ، لكنهم أعطونا الإشارة لبدء هذه التجارب وذلك للأسباب التي كنا نفعلها . |