| Doktor Grimes, şu sıralarda ülkemizde meydana gelen cinayet sorununa bir çözüm bulmak için, çok çalıştığınızı biliyoruz. | Open Subtitles | تعملون جاهدين للوصول إلى تفسير لما يحدث فهل وصلتم إلى أي نتائج؟ |
| Hey, sizin fiberoptik kablolarla çalıştığınızı bilmiyordum. | Open Subtitles | ، أنا لم أكن أعلم يارجال أنكم كنتم تعملون بالألياف الضوئية. |
| Sebep olarak yazar olmak için çalıştığınızı öne sürdünüz. | Open Subtitles | و السبب الذى كنت تبررين به ذلك ، أنك كنت تعملين بكد و تريدين أن تصبحى كاتبة |
| Ne yapmaya çalıştığınızı biliyorum, ama bunu benim üstüme atamazsınız. | Open Subtitles | أرى ما تحاولون أن تفعلوا لكن لن تلصقوا هذا بي |
| Yani, sizin onu takip etmeye çalıştığınızı gördük | Open Subtitles | أقصد نحن نري بأنكِ كنتِ تحاولين اقتفاء أثره |
| Beni yalnız bırakmayın! Senin ve eşinin erkek çocuk yapmaya çalıştığınızı duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك وزوجتك تحاولان انجاب طفل :نصيحة صغيرة |
| Son zamanlarda çok çalıştığınızı biliyorum. | Open Subtitles | حسنا، أعلم أنّكم يا رفاق قد عملتم بكدّ في الآونة الأخيرة، |
| Ne çeşit bir hikaye hakkında çalıştığınızı bilmiyorum ama... bana garip sorular sordu. | Open Subtitles | حسنا, أنا لا أعلم ما نوع القصة التي تعملون عليها السؤال الذي سألني كان عن |
| Ama siz çocukların gerçekten burada çalıştığınızı duyunca gelip bunu kendim görmek istedim. | Open Subtitles | لقد سمعت أنكم تعملون هنا فعلاً فجئت لأتحقق بنفسى |
| Dito, sizin bir ibne için çalıştığınızı söyledi. | Open Subtitles | ديتو يقول بأنّكم تعملون في حزم الحطب، حقّا؟ |
| Ne kadar zamandan beri savcılık ofisi için çalıştığınızı söylemeştiniz? | Open Subtitles | تقولين أنك تعملين في مكتب المدعي العام لمدة كم؟ |
| Ama bu alışveriş merkezinde çalıştığınızı söylemediniz. | Open Subtitles | ما لم تخبريني به انك كنت تعملين في هذا المجمع قبل سنين |
| O gece burada çalıştığınızı söylemişsiniz. | Open Subtitles | لقد قلتِ بأنّكِ كنتِ تعملين هُنا قي تلك الليلّة |
| Beni ekmeye çalıştığınızı düşünmeye başlamıştım. Sanırım sizinle oturamayacağım. | Open Subtitles | أعتقد أنكم تحاولون التملص مني اعتقد أني لن أجلس معكم |
| Beyler, konuşmamız gerek. Karım çocukları sigaraya alıştırmaya çalıştığınızı söylüyor. | Open Subtitles | نحتاج ان نتكلم،زوجتي تقول انكم تحاولون جعل الاطفال يدخنون |
| Bakın, başınıza bela olmak istemiyorum. İyi birine benziyorsunuz. Yardım etmeye çalıştığınızı biliyorum ama vaktinizi boşa harcıyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون مصدر إزعاج , تبدين لطيفة أعرف بأنكِ تحاولين المساعدة فحسب |
| Bankadan arkadaşın geldi ve bana burdan ne yapmaya çalıştığınızı anlattı. | Open Subtitles | صديقتك أتت إلى المصرف وأخبرتني ما تحاولين فعله هنا |
| Kılınızı bile kıpırdatmayın. Kaçmaya çalıştığınızı düşünmelerini istemezsiniz. | Open Subtitles | تتجرأآ وتحركا عضلة واحدة، لا تُريدان لهما أن يعتقدا أنّكما تحاولان الهروب |
| Yani, sizin birlikte çalıştığınızı biliyordum. | Open Subtitles | أعني، أعلم بأنكم عملتم بالخدمة العسكرية معاً |
| Ne yapmaya çalıştığınızı anlamış değilim, ama ben yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | أسمع ، أنا لا أعلم ما الذي تُحاولُ فعلهُ هُنا لكني لم أفعل أي شيءً خاطئ |
| Bu aralar beraber çalıştığınızı söyledi. | Open Subtitles | قال بأنكما عملتما معاً في الآونة الاخيره |
| Kemik çıkıntıları ve hareketlerinize göre sizin yıllardır veri girişi işinde çalıştığınızı biliyorum. | Open Subtitles | من الزوائد العظمية و و الحركة المنقوصة، أعلم أنك عملتي في مُدخلة بيانات |
| Babanızın ofisinin yakınında çalıştığınızı söylemiştiniz değil mi? | Open Subtitles | هل قلت بأنك كنت تعمل في طرف الرواق إلى مكتب أبيك الليلة؟ |
| Efendim, üsten bana ulaşmaya çalıştığınızı söylediler. | Open Subtitles | سيدي، بلّغني من المعسكر الرئيسي أنك كنت تحاول الاتصال بي. |
| Kullanmasını engellemeye çalıştığınızı söyledi. Nasıl? | Open Subtitles | لقد قالت بأنكم حاولتم حرمانها من إستخدامها كيف |
| Sizin Kumandan için çalıştığınızı bilmiyordum. | Open Subtitles | عذراً, لم أعرف أنّك عملت للقائد |
| Buraya havalı insanları toplamaya çalıştığınızı bildiğimden işte karşınızdayız! | Open Subtitles | أعلم أنكم يا رفاق كنتما تحاولان ،أن تجلبا الجمع الرائع هنا ...لذا، تعلمان وأين هم؟ |
| Babamla çalıştığınızı, senin kendini koruyacağını biliyordum. | Open Subtitles | وكنت أعلم بأنك أنت وأبي كنتما تعملان معاً وبذلك أنتما بخير |