| Güney, orada zencileri ölene kadar çalıştırıyorlar. | Open Subtitles | الجنوب ، هناك حيث يشغلون الزنوج حتى الرمق الآخير |
| Jeoloji laboratuvarının tam altındayız ve iğrenç elek sallama cihazlarını çalıştırıyorlar. | Open Subtitles | وهم يشغلون مربك الهزات مرةً اخرى ايها القرود المصُابة بالحصبة |
| Osip'in adamları, Doğu Bloğundan kızlar çalıştırıyorlar, Güney Kaliforniya'da bir yıldan uzun zamandır, Frank. | Open Subtitles | جماعة (أوسيب) إنهم يشغلون فتيات من الكتلة الشرقية في جنوب (كاليفورنيا) منذ أكثر من عام |
| Seni fena çalıştırıyorlar ha? | Open Subtitles | أنهم يجعلوك تعمل بجد هنا، صحيح؟ |
| Seni fena çalıştırıyorlar ha? | Open Subtitles | أنهم يجعلوك تعمل بجد هنا، صحيح؟ |
| O yorgun. Hastane de çok mu çalıştırıyorlar? | Open Subtitles | ( جورجي) متعب فحسب، هل يجعلونك تعمل بكد في المستشفى ؟ |
| Seni fena çalıştırıyorlar ha? | Open Subtitles | يجعلونك تعمل بكد هنا؟ |
| - Şef, motorları çalıştırıyorlar. | Open Subtitles | -يا زعيم، إنهم يشغلون المحركات. هيا . |
| Eşek gibi çalıştırıyorlar. | Open Subtitles | -عليك أن تعمل بجد هناك |