"çalılık" - Translation from Turkish to Arabic

• شجيرة
• أشجار
• أجمة
• الشجيرات
• الشجيرة
• فروع
• الزرعة اللي
• سكروبي
• دغل

Ama bir çalılık bile benim değil.
لكنني لا أملك حتي شجيرة

Ben biriyim, çalılık değil!
أنا إنسان ولستُ شجيرة!

Aslında buradaki tüm çalılık esrar.
بالواقع، ثمّة العديد من أشجار مخدّر الحشيش هنا

Bob'u çalılık yapalım. - Fena fikir değil.
صحيح فكرة عظيمة، نحن سنحوّل بوب إلى أجمة

Bu... görüldüğü üzere bir tür çalılık.
حسنا , من الواضح أنه نوعا ما من الشجيرات

- Shirley Bassey'ye benzeyen çalılık. - Onu üç kere geçtik zaten.
"الشجيرة التي تأخذ شكل "شيرلي باسي - لقد مررنا من هذه الشجيرة ثلاث مرات -

Sonunda piyano kadar büyük bir çalılık bulup ulumaya başladı ve çalıya doğru koştu.
أخيراً ، أخذ أباك أحد فروع الأشجار و أخذ يصيح بقوة و ضربها بها

- Hayır, çalılık.
-كلاّ، لا إنها شجيرة .

Bir çeşit çalılık var.
فى شجيرة ما

Koruda çalılık yok. 9 librelik bir top geçebilir.
لا أشجار هناك , المدافع تسعة رطل

Çöl sadece çalılık ve kumdur.
إنها مجرد أشجار قصيرة و الرمال

Arkamda çalılık var gibi.
كأن ثمة أشجار هناك.

Her ağaçlık ve çalılık, fidanlıktaki her ağaç dikkatle inceleniyor.
كل أجمة ، كل قطعة كل نبتة صغيرة . .

- Güzel çalılık.
زوجته السابقة أجمة لطيفة

- Ne? çalılık var, orada yapabiliriz. Evden görünmeyeceğine adım gibi eminim.
,هناك بعض الشجيرات, بإمكاننا فعل ذلك هناك فأنا متأكد من أنه لا يمكن رويتك من البيت

Küçük bir çalılık albenisini arttırırdı.
قليل من الشجيرات تساعد على كبح النداء

- Bu çalılık hep burada mıydı?
هل هذه الشجيرة موجودة هنا من قبل؟

çalılık çok sinirli.
تلك الشجيرة غاضبة.

Afedersiniz. Şarkı söyleyen çalılık siz mi oluyorsunuz?
لو سمحت انت الزرعة اللي بتغني

- Ooohh! - çalılık! - yardım et!
(سكروبي) - النجدة -

Dağ sırtında Kuzey birliklerinin toplanmasına imkan veren sık bir çalılık vardı.
عند سفح الجبل كان هناك دغل مما سمح لجيش الشمال أن يدخلوا ويتشكلو على شكل حذوة