| Komşu çiftliklerin suyunu çalıyorlardı ama yine de üretimde başarısız oluyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يسرقون المياه من المزارع المجاورة، وفشلوا في صُنع المنتجات الزراعيّة. |
| Hırsızlar Mertle's Acres hurdalığından sürekli hurda çalıyorlardı. | Open Subtitles | عندما كان اللصوص يسرقون الخردة من مخزن هذا الرجل |
| Senelerdir çalıyorlardı ve hiç yakalanmadılar. | Open Subtitles | انهم يسرقون منذ سنوات و لم يتم القبض عليهم ابدا |
| Çocukların paketlerinden çalıyorlardı ve sigara satıyorlardı. | Open Subtitles | -لأنهم يسرقون أغراض الصبية ويتاجرون بالسجائر! |
| Ben devralmadan önce amcadan çalıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانا يسرقان من عمي قبل أن أتولى زمام الأمور |
| İsyancılar yemekleri çalıyorlardı. | Open Subtitles | مثيرو الشغب كانوا يسرقون مؤن الطعام |
| - Sanırım öyle. çalıyorlardı. | Open Subtitles | اعتقد ذلك,فقد كانوا يسرقون |
| - Yiyecek çalıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يسرقون الطعام |
| Araba çalıyorlardı. | Open Subtitles | يسرقون السيارات عند الطلب |
| Billy Lipps ve onun arkasındaki adamlar yıllardır ezgilerini ve paranı çalıyorlardı. | Open Subtitles | كما ترى، (بيلـي ليبيس) ورفقائـه كانوا يسرقون ألحانك ونقودك لسنوات، |
| Senden çalıyorlardı. | Open Subtitles | كانا يسرقان -أنقذنا الصغير |