| Bu resimde, çok yoksul mahallelerinden birini görüyorsunuz, trafiğe kapalı lüks bir bisiklet caddemiz var, ve arabalar hala çamurda. | TED | في هاته الصورة، ترون في أحد أفقر الأحياء، لدينا شارع فاخر للمشاة و راكبي الدراجات، والسيارات لازالت عالقة في الوحل. |
| Bu arada istiridye kabuklarını atarken çamurda kırmızı güllerini buldum. | Open Subtitles | بالمناسبة، وجدت أزهارك الحمراء في الوحل عندما رميت صدف المحار |
| Ve o kanlı çamurda başka bir şeyin daha öldüğünü ve kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum. | TED | ولكني أستطيع أن أرى شيئا آخر مات في مزيج الوحل والدم، دهشت مما رأيت |
| Fiziği; suda, çamurda veya komplike arazide simüle etmek gibi bunu da bilgisayarda simüle etmek çok zor. | TED | مثل، محاكاة الطبيعة في الماء أو مع الطين أو بيئة معقدة أكثر، من الصعب محاكاة ذلك بطريقة صحيحة على حاسوب. |
| Koğuş Şefi olarak bu cesetlerin çamurda bırakılmış olmalarını protesto ediyorum. | Open Subtitles | كرئيس للمنطقه,فأنا أحتج على الطريقه التى تركت بها هاتان الجثتان ملقيتان فى الطين |
| Bir şey beni ısırıyor! Eğer çamurda hareket edersen yerimizi anlarlar. | Open Subtitles | شئ عضنى لو ستعكرى الطين سيعرفون أننا هنا |
| çamurda debelenmek, çamurda yaşamak, çamurda yatmak, çamurda uyumak çamurda içmek ve çamurda yemek. | Open Subtitles | نمشى فى الوحل، نعيش فى الوحل نتمدد فـى الوحـل، وننام فـى الوحـل نشرب فى الوحل، ونتناول طعامنا فى الوحل |
| Senin çamurda yuvarlanmayı sevdiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ تحبين التمرغ في الوحل و أنا لا أحب ذلك، هذا عادل أليس كذلك؟ |
| Katırım çamurda yürümek istemedi. Ben de ona 17 kurşun sıktım. | Open Subtitles | البغل لم يستطع السير في الوحل لذا وجب أن أطلق عليه 17 رصاصة |
| - çamurda iki iz vardı. Biri depoya doğru, öteki dışarı doğru. | Open Subtitles | طبعات الوحل,مجموعة واحدة للدخول و مجموعة للخروج |
| Yağmur yağıyordu ve ben onu çamurda sürükledim. | Open Subtitles | والأمطار كانت تهطل بغزارة فقمت بجرها عبر الوحل |
| Balık temiz suda yaşar, çamurda değil! | Open Subtitles | السمك يعيش في الماء النظيف و ليس في الوحل |
| Ama görüyorum ki hala diğer domuzlarla çamurda yuvarlanıyorsunuz. | Open Subtitles | لكن مازلتُ أراكِ تتمرغين في الوحل مع الخنازير الأخرى |
| Oh, Bay Gianni, Uzun zamandır çamurda oturuyorsunuz.. | Open Subtitles | أوه، السيد جياني، كنت قد كان يجلس في أن الطين وقتا طويلا. |
| Şu rezil hayatımı çamurda geçirdim! Sen de kalkmış manzaradan bahsediyorsun! | Open Subtitles | أمضيت حياتي الحقيرة كلها و أنا أزحف في الطين و بعد كل ذلك |
| çamurda kalın bir beyaz bakteri şeridi oluşmuş balinanın asıl şeklinin sınırlarını çizmiş ve iskeletin kendisinin üzerinde uzmanlaşmış bakteri kolonileri kemiklerin kendilerinden enerji çıkarmışlardır. | Open Subtitles | مجموعة كثيفة من البكتيريا البيضاء قد تشكلت في الطين تحيط بالشكل الأصلي للحوت |
| Aynı çamurda aynı kanı döktük ve hiç emirlerimi sorgulamadın. | Open Subtitles | نرجع ثلاثون سنة يا جاك الدمّ نفسه ونفس الطين و أنت ما إستجوبت لأوامري أبداً |
| O çamurda çürümeye terkedilmeyecek kadar iyi bir alet! | Open Subtitles | إنه قطعة أجمل من أن تتركها تتعفن في الطين |
| çamurda bırakılmayacak kadar iyi bir araç. | Open Subtitles | إنه قطعة أجمل من أن تتركها تتعفن في الطين |
| İki demet menekşe çamurda ziyan oldu. Gitti koca bi günün kazancı. | Open Subtitles | اثنتين من ورود البنفسج متسخة بالوحل إنها مصدر معيشتي |
| çamurda dövüşen iki kadın gibi,.. | Open Subtitles | تعرف هؤلاء النساء الاتي يتقاتلن في حلبة من طين |
| Daha önce de çamurda savaştık. | Open Subtitles | قاتلنا فى أرض موحلة قبل ذلك |
| çamurda ölü takliti yapmakdan başka bir çaremiz yoktu. | Open Subtitles | معملناش حاجة غير اننا مثلنا اننا اموات في الطينِ. |