| Başka çare bırakmadınız ve ben de Fate'in arabasına saklanmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | تركتنى بلا خيار لذا التزمت بالسفر هروبا فى سيارة فيت |
| Bana yine kibarca sormaktan başka çare bırakmıyorsun. | Open Subtitles | لم تدع أمامي خيار سوى أن اسألك بلطف مجدداً |
| Biraz araştırdım ve tek çarenin son çare olduğunu buldum. | Open Subtitles | عملت بعض الواجبات المدرسية وأكتشفت أن الحل الوحيد الحل النهائي |
| Sana yardım etmeyi çok istedim ve burayı son çare olarak gördüm. | Open Subtitles | كنت أرغب كثيرا لمساعدتك والآن أشعر كما لو هذا هو الملاذ الأخير. |
| Hastalığa bir çare bulmamızı ve dünyayı kurtarmayı mı yoksa sadece aşık olup sevişmemizi mi isterdin? | Open Subtitles | أترغب ان تجد علاجاً و تنقذ العالم او تقوم بممارسة الحب فقط؟ |
| Pekala o zaman.Bana savaş ilan etmekten başka çare bırakmıyorsun. | Open Subtitles | حسناً إذاً انت لم تترك لي خياراً سوى إعلان الحرب |
| Elimizdeki petrol sadece 18 ay yeter. Savaşmaktan başka çare yok. | Open Subtitles | لدينا ما يكفي لثمانية عشر شهرا فقط وليس أمامنا خيار سوي الحرب |
| Elimizdeki petrol sadece 18 ay yeter. Savaşmaktan başka çare yok. | Open Subtitles | لدينا ما يكفي لثمانية عشر شهرا فقط وليس أمامنا خيار سوي الحرب |
| Bana tüm malzemelerin maliyetini istemekten başka çare bırakmadın. 10$. | Open Subtitles | إذاً ليس لدي خيار سوى جعلك تدفع التكلفة الكاملة للمواد, عشر دولارات |
| Üzgünüm,ama bana başka çare bırakmadın. - FCC'yi aradım. | Open Subtitles | أنا آسفة ، لكن لم تترك أي خيار إتصلت بلجنة الاتصالات الفدرالية |
| Bu konuda bütün seyircileri çıplak düşünmekle ilgili meşhur bir çare var ama sen onları zanlı olarak düşünebilirsin. | Open Subtitles | حسنا,هناك الحل الواضح و هو التخيل ان كل الحشد عاري لكن يمكنك ان تتخيل ان الحشد مكون من الجناة |
| birçok çeşitli hastalıktaki insanlara gerçekten de çare olabiliyorlar. | TED | كانت حتما نوع من الحل المرضي اشخاص ذوي الاعتلالات |
| Son çare olarak, aşırı derecede zehir akciğerlerden çıkıp nefes olarak verir. | Open Subtitles | الحل الأخير يكمن في نفث . السم من الرئتين |
| Buraya son çare olarak gelmiş olduğumu hemen belirtmek isterim. | Open Subtitles | أريد فقط أن أكون واضحاً، أنا هنا لأنه الملاذ الأخير |
| Son çare. Yani diğer her şey başarısız olursa ve ölmek üzereysen. | Open Subtitles | إنه الملاذ الأخير، مثل، إذا فشل كل شيء وأنت على وشك الموت |
| Bir gecede çare bulacaklarını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أتعتقدان فعلاً أنهم سيجدون لي علاجاً بين ليلة وضحاها |
| Başkan'ın kanserine çare bulduğunuzu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقول أنك قد وجدت علاجاً لسرطان الرئيسة |
| Peki, bana başka bir çare bırakmadım. Cezalandırılacaksın. | Open Subtitles | حسناً ماري ، لم تتركي لي خياراً يجب أن تُعاقبي |
| Biliyor musun, boşanma en son çare olmalı. | Open Subtitles | تَعْرفُين، الطلاق يَجِبُ أَنْ يَكُونَ السبيل الأخير. |
| Sahadayken, kontrol şefinizle direkt görüşmek, son çare olmalıdır. | Open Subtitles | عندما تكون في الميدان أن تكون على اتصال مباشر مع الضابط المسؤول عنك من المفترض أن يكون آخر ملاذ لك |
| - Bunun son çare olduğunu anlıyorum. - Ama kötü bir son çare. | Open Subtitles | حسنٌ، أتفهّم أنّه الحلّ الأخير، لكنّ حلّ سيء |
| Son birkaç senedir, ayak kokusu için bir çare bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه مخترع أمضى السنوات القليلة الماضية محاولاً أن يجد حلاً لرائحة الأقدام |
| Hastalığa çare bulmazsam dünyayı kurtarmazsam hiçbir değerim kalmaz. | Open Subtitles | ما لم أعالج المرض وأنقذ العالم، فإنّي عديم القيمة. |
| - Başkan'ın kanseri için bir çare bulduğunuzu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقول أنك قد وجدت علاج لسرطان الرئيسة ؟ نعم |
| Günümüz teknolojisiyle bile hastalığına çare bulunamadı. | Open Subtitles | ولا تستطيع أن تعالج من مرضها بما هو متوافر الان من أجهزة |
| Hiçbiri başaramazsa, son çare bizdik: Bangalore Vardiyası. | Open Subtitles | وإن أخفق كل ما سبق فإن ملاذنا الأخير في فريق تفجير الحواجز |
| Bir dakika. Banyo yapmanın huysuzluğa çare olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | انتظري، أتقولين أن الاستحمام يشفي من غرابة الأطوار؟ |
| Kayınpederim başka bir çözüm bulmak için can atıyordu ve son çare olarak deneysel bir tedavi olan fajları kullandı. | TED | إذن، كان صهري في أمسّ الحاجة إلى نوع مختلف من الحلول، وقد طلب علاجًا تجريبيًا، كملاذ أخير من خلال العاثيات. |