"çaresizlikten" - Translation from Turkish to Arabic

• اليأس
• واليأس

Aslında bu çok önemli, yani çaresizlikten uzak kalmak için.
بالواقع، إنه من المهم أن يساعدك على التخلص من اليأس.

Eğer çocukları için en iyisini isteyen bir ebeveynseniz -- ki ben öyleyim -- bu hızlı geçiş, çaresizlikten umuda bir yol.
إذا كنت والدا يريد أفضل الأشياء والظروف لأطفالك - وأنا هكذا - هذا التحول السريع هو الطريق للخروج من اليأس إلى الأمل.

Fakat mantık dışı görünmesinin nedeni, çaresizlikten dolayı çoklu göreve geçmeye alışkınız.
‫لكن السبب الذي يجعل هذا الأمر ‬ ‫يبدو غير بديهي‬ ‫هو أننا اعتدنا التوجه صوب تعدد المهام‬ ‫بدافع اليأس.‬

"çaresizlikten şarkı bile söyleyemeyen bedbaht kemancı."
عازف كمان حزين، توقف عن الغناء لأن اليأس قد بلغ منه مبلغه

Yemek yiyebildim ve artık kayıp ve çaresizlikten öte bir şeyler olduğunu görmeye başladım.
وتناولت الطعام وبدأت أرى أن هناك أكثر من الفقد واليأس

Sahneye çıkabilmek çaresizlikten çok fazlasını gerektirir, ufaklık.
يا فتاة الأمر يحتاج أكثر من اليأس لتتعري علي هذه المنصة

Bunu egomu tatmin etmek için yapmıyorum. Bunu çaresizlikten yapıyorum.
لا أفعل هذا بدافع الغرور، بل بدافع اليأس

çaresizlikten bir sürü anlaşma yaptı ve hepsi her zaman kan ve göz yaşı ile bitti.
أبرمت صفقات نبعًا من اليأس وانتهت دومًا بالدماء والدموع دومًا

Genellikle haksızlığa uğrayan bir kadının ruhuyla bağlantılı, ama bu çaresizlikten besleniyor.
يرتبط عادة مع روح السيدات المظلومات لكن هذا على وجه الخصوص يتغذى على اليأس

Uzun süredir seçimlerini çaresizlikten yapmışsın.
أنت تقوم بخيارات بدافع اليأس منذ وقت طويل.

Kimileri çaresizlikten insan eti dahi yiyordu.
اليأس جعلهم يأكلون لحوم الموتى

Bu saldırı çaresizlikten Kaynaklanıyor.
إن الهجوم تصرف يدل على اليأس

Bu saldırı çaresizlikten kaynaklanıyor.
إن الهجوم تصرف يدل على اليأس

Sen çaresizlikten ne anlarsın?
ماذا تعرفين عن اليأس ؟

Jacs çaresizlikten saldırıyor.
جاكس اصابها اليأس

çaresizlikten doğabilir.
ربما يظهر من اليأس

Bu çaresizlikten.
هذا كان بدافع اليأس.

Onu çaresizlikten yetiştirdim.
لقد ربيتها بعيدا عن اليأس

- Şimdi bitirsene evlat. Ömür boyu sefalet ve çaresizlikten kurtul.
تجنب عمرا طويلا من البؤس واليأس

Elinde açlık ve çaresizlikten başka bir şey kalmayınca Spartacus son bir kez Roma'nın önünde diz çökecek!
وحينما يصبح طعمي الجوع واليأس هما ما تبقى على شفاتهم.. فحينها سيركع (سبارتاكوس) أمام (روما).. للمرة الأخيرة!