| - Çünkü film çekeceğim ve film çekerken tam bir sessizlik ve konsantrasyon gerekir. | Open Subtitles | لأني سأصور وعندما نصور يجب أن يكون هناك صمت مطبق |
| Bir komedi filmi olarak, tıpkı bizim çekerken olduğu gibi siz de izlerken gülecek bir şeyler bulamayacaksınız. | Open Subtitles | أما بالنسبة للكوميديا، أنا متأكد من أنك سوف لن تجد الكثير لتضحك عليه غير ذلك فعلناها حينما كنا نصور |
| Makine zamanın 1 gün ilerisinin fotoğrafını çekerken bu fotoğrafı nasıl çekebilmiş ki? | Open Subtitles | كيف يمكن أن يكون إلتقطها بينما بينما تلتقط الكاميرا صورة لليوم التالي وحسب؟ |
| Makine zamanın 1 gün ilerisinin fotoğrafını çekerken bu fotoğrafı nasıl çekebilmiş ki? | Open Subtitles | كيف يمكن أن يكون إلتقطها بينما بينما تلتقط الكاميرا صورة لليوم التالي وحسب؟ |
| ve şimdi size küçük bir video göstereceğim, bu resimleri çekerken benimle olmanın nasıl olduğuyla ilgili fikir vermesi açısından. | TED | و سأريكم شريطا صغيرا يعطيكم فكرة عن الذي يجري معي عندما أصور هذه الصور. |
| İnanamıyorum, onlar orada porno çekerken bizim burada soğuktan kıçımız donuyor. | Open Subtitles | لا أصدق أنهم بالداخل يصورون الإباحية ونحن هنا في الخارج عاجزون عن فعل شيء |
| Gazeteyi okuma şekli burnunu nasıl karıştırdığı, çay içmek için kullandığı bardak, süt için kullandığı bardak 31 çekerken nasıl göründüğü etrafta kimse yokken köpeğine davranışı... | Open Subtitles | هكذا يقرأ الورقة ، يلتقط أنفه، أي زجاجه يحب للشاي، وأي واحد للحليب. |
| Ama şöyle söyleyeyim, adam fotoğrafı çekerken... onu tutmak için akla karayı seçtim. | Open Subtitles | ولكن دعني اخبرك, لقد استلزم الامر مني كل ذرة قوة املكها لأ إمسكها عاليا بينما يصورني بها تلك الصورة. |
| Filmi çekerken, Carmen filmde olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | عندما كنا نصور الفيلم.. "كارمن" لم تكن تعلم أنها تصور فيلما ً.. |
| Tabii. Tanıtımları çekerken. | Open Subtitles | بالطبع، عندما نصور |
| Adamları ellerinde balıklarla çekerken de kaset yoktu! | Open Subtitles | بينما كنا نصور في الخارج اصحاب السمك! |
| eski okul kameralarını hatırlarsınız, hani bir fotoğraf çekerken odaklamak gerekenler, hatırladınız mı? | TED | هل تذكرون كاميرات التصوير القديمة عندما تلتقط صورة، في الحقيقة يجب أن تركز في التصوير، أليس كذلك؟ |
| Tam Mary resim çekerken Başkan yanımıza geldi. | Open Subtitles | بينما كانت ماري تلتقط الصورة أتى الرئيس ليلتقط معنا |
| Karınca yakalamalarını çekerken el becerileri karşısında büyülenmiştim. | Open Subtitles | بينما كنت أصور صيدهم للنمل، دُهشت ببراعتهم. |
| Film çekerken, bunun fena bir kriter olmadığını farkettim. | Open Subtitles | ليس بمعيار سيء لاحظت ذلك بينما كنت أصور |
| Cop and a Half filmini çekerken Burt Reynolds'la işi pişirmiş diye duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت انها ضاجعت "بيرت رينولد" عندما كانوا هنا "يصورون "كوب أند أ هاف |
| Şurada Kanadalı grafiticileri film çekerken görebilirsin. | Open Subtitles | وهناك ترونهم يصورون فيلم (فن التلوين الشوارعي الكندي) |
| Galiba erkek arkadaşın "gizli toplantı"nın fotoğraflarını çekerken görünmüş. | Open Subtitles | يبدو أن حبيبك تم رؤيته يلتقط صور لأمور سرية |
| Birisi kızın fotoğrafını çekerken, diğeri kızın anahtarlarını sallıyor. | Open Subtitles | أحدهما يلوح بالمفاتيح في حين أن الآخر يلتقط صورة لهما |
| Ama şöyle söyleyeyim, adam fotoğrafı çekerken... onu tutmak için akla karayı seçtim. | Open Subtitles | ولكن دعني اخبرك, لقد استلزم الامر مني كل ذرة قوة املكها لأ إمسكها عاليا بينما يصورني بها تلك الصورة. |
| Hayır, onu sadece resimleri çekerken gördüm. | Open Subtitles | كلا، لقد رايتها عندما التقطنا الصور. |
| Bazen çarpışma sahnesi çekerken yönetmen kamerayı arabanın içerisine koyup sahneyi içeriden çekmek istiyor. | Open Subtitles | أحيانا عند تصوير الإصطدام، يريد المخرج أن يضع كاميرا بالداخل ليصور الإصطدام من الداخل |
| Daha sonra ben mekik çekerken karnımın üzerinde durabilecek misin? | Open Subtitles | اعتقدت أنك لربما تستطيع الإستمرار وأن تقف على معدتي بينما أقوم بالتمارين |