| - Belki tarihtir. - Baban burada 60'larda mı film çekiyordu? | Open Subtitles | من المحتمل أنه تاريخ، هل كان أبي يصور هنا في الستينات؟ |
| Bir saat içinde her şeyi çekiyordu iğneden ipliğine kadar. | Open Subtitles | خلال ساعة كان يصور كل شئ الأشياء الجيدة والغريبة |
| Bazı vakalarda bakan kişiyi resmin içine çekiyordu. | Open Subtitles | وفي بعض الأحيان يسحب المشاهد إلى داخل الصورة نفسها |
| O semtte neden ATM'den para çekiyordu ki? | Open Subtitles | لماذا يسحب أموالًا من ماكينة الصراف الآلي بهذا الحي؟ |
| Piggie keçiyi sıkarken Bay Malone pencereden resim çekiyordu. - Ne için? | Open Subtitles | السيد أونري مالون كان يلتقط صورا من تلك النافذة |
| Onun hakkında rüya görüyordum. Çırılçıplak fotoğraflarımı çekiyordu. | Open Subtitles | كنت احلم به، كان يلتقط لي صوراً وأنا عارية. |
| Eminim onu her gören herif tuvalete koşup otuzbir çekiyordu. | Open Subtitles | كل رجل يراها ، كان لابد أن يتقرب منها مرة أخيرا |
| Kazanınca, parasını alıyordu. Kaybedince, bahis oynatanlara siktiri çekiyordu. | Open Subtitles | عندما كان يكسب كان يجمع النقود و عندما يخسر لا يدفع , ماذا كانوا سيفعلون؟ |
| Hastalarına iyi davranıyordu, değil mi? Zavallı adam iki gündür çok sıkıntı çekiyordu. | Open Subtitles | الرجل المسكين كان يواجه وقتاً عباً آخر يومين |
| Evet. Anna Silvers olmayı iple çekiyordu. | Open Subtitles | لم تكن تطيق الصبر حتى تصبح ( انـّا سيلفيرز) |
| Bütün kızları kameraya çekiyordu ve kasetleri polise gönderiyordu. | Open Subtitles | هو يصور جميع جرائم الفتيات ! ويرسلها إلى الشرطة |
| - Her şeyi çekiyordu. Her zaman. Boş bir kaset kutusu var. | Open Subtitles | إنه دوماً يصور ، هناك علبة شريط فارغة |
| Kendi TV şovu için bir bölüm çekiyordu. | Open Subtitles | لقد كان يصور حلقة لبرنامجهُ ذاك |
| - Eski partneri Brock Harmon'la film çekiyordu. | Open Subtitles | " كان يصور فيلماً مع شريكه الجديد " بروك هولمان |
| Sonra, kolumda bir çimdik hissettim sanki biri kanımı çekiyordu. | Open Subtitles | ،ثم شعرتُ بوخزة بيدي ...وكأنَ أحدهم كان يسحب دماً |
| Öngörülerimdeki katil kurbanlarının gözünden bir şey çekiyordu. | Open Subtitles | القاتل في رؤياي ضحاياه ... انه يسحب شيء من خلال أعينهم |
| -Ve kulağını çekiyordu. | Open Subtitles | و قد كان يسحب أذنه. |
| Gökyüzünde vurulduğunda, 20 km yukarıdan fotoğraf çekiyordu. | Open Subtitles | كان يلتقط صورا على ارتفاع 21 كلم عندما تمّ إسقاطه |
| Evet, tuhaf bir adam vardı, bir keresinde ölü bir kuşun fotoğrafını çekiyordu. | Open Subtitles | نعم,كان هناك رجل غريب وذات مرة كان يلتقط صور لطائر ميت |
| Benim ve çizimlerimim fotoğraflarını çekiyordu ve ben de "Harika, Vietnamlı bir hayranım var." | TED | و أخذ يلتقط الصور لي و لرسوماتي، و فكرت،"هذا رائع، معجب فيتنامي!" |
| Eminim onu her gören herif tuvalete koşup otuzbir çekiyordu. | Open Subtitles | كل رجل يراها ، كان لابد أن يتقرب منها مرة أخيرا |
| Bunlardan biri bu bölgedeki elektrik enerjisini çekiyordu. | Open Subtitles | واحد منهم كان يجمع الطاقة الكهربائية من هذه المنطقة |
| Sanırım zorluk çekiyordu. | Open Subtitles | أظن بأنه كان يواجه بعض المصاعب |
| Anna Silvers olmayı iple çekiyordu. | Open Subtitles | لم تكن تطيق الصبر حتى تصبح ( انـّا سيلفيرز) |