| Dolaplarda, çekmecelerde, koltukların altında. | Open Subtitles | في الخزائن، في الأدراج. تحت الكراسي، في خزانة الملابس. |
| Ve Tony, tornavidalar kilitli çekmecelerde iz bırakır. | Open Subtitles | يتركون أثرا على الأدراج المقفلة |
| Henüz çekmecelerde para yok. | Open Subtitles | لا يُوجَد مال في الأدراج حتى الأن. |
| Tüm çekmecelerde FısıltıSessizliği sürgülerinden kullandık. | Open Subtitles | استخدمنا مزالج صامتة في جميع الأدراج. |
| Hayır. Bu çekmecelerde bir sürü bıçak var. | Open Subtitles | لا, هُنالك سكاكين في كل الأدراج |
| - Ahbap, çekmecelerde uyuduklarını duydum! | Open Subtitles | -يا صاحبى، أَسْمعُ بأنّهم جميعاً يَنَامونَ في الأدراج ! |
| çekmecelerde de yok. | Open Subtitles | وليس في الأدراج |