| Başka nerede dikkat çekmeden teslim olan düzinelerce adam gördünüz? | Open Subtitles | وأي مكان آخر يمكنك أن تحيطه بعشرات من الرجال المسلحين دون إثارة الإنبتاه |
| Tetiği çekmeden önce bunu düşünecektin. | Open Subtitles | كان عليك التفكير بذلك قبل أن تسحب الزناد |
| Hayır, Kodoroff'un dikkatini çekmeden araştırma yapamıyorum. | Open Subtitles | لا،أنا لا يمكننى التحرى بدون أن يتنبه كودروف لذلك |
| Bir toplu katliamcının acı çekmeden ölmesi mi yoksa canlı olarak ele geçirilememesi mi? | Open Subtitles | قاتل جماعي لم يعاني أو لم يؤخذ حياً |
| Duymaları normal zaten. Dikkat çekmeden yolu kapatamazsın. | Open Subtitles | وهذا شأنهم دائماً، لا يمكنك القيام بوضع نقطة تفتيش دون جذب الانتباه |
| Kimsenin dikkatini çekmeden kurbanlarının yakınında yaşayabilen bir şüpheli var. | Open Subtitles | عندنا مشتبه به , يستطيع العيش في نفس منطقة ضحاياه بدون ان يشعروا بخطره |
| Burada düşmanların dikkatini çekmeden uzun süre kalamazlar. | Open Subtitles | لا يمكنهم البقاء فى الخارج طويلاً من دون أن يجتذبوا أنظار الثعلب |
| Başka nerede polisin dikkatini çekmeden onu bir düzine silahlı adamla korurdu? | Open Subtitles | وأي مكان آخر يمكنك أن تحيطه بعشرات من الرجال المسلحين دون إثارة الإنبتاه |
| O adamın sağı solu belli olmaz ama maalesef ki, şüphe çekmeden daha fazla araştırmam mümkün değil. | Open Subtitles | لـاـ أستبعد قيام ذلك الرجل بأيّ شئ. لكن للأسف، لن أتمكن من البحث أكثر من ذلك، دون إثارة شكوكة. |
| ...böylece bizi dikkati çekmeden ziyaret edebilecekmiş. | Open Subtitles | كي يتسنى لهُ، كما تعلمين، القدوم لزيارتنا دون إثارة أي إهتمام غير مرغوب |
| Tetiği çekmeden önce bunu düşünecektin. | Open Subtitles | كان عليك التفكير بذلك قبل أن تسحب الزناد |
| İkinci topu çekmeden birinciyi geri koyamazsınız. | Open Subtitles | أنت لا تعيد الكرة الأولى إلى الصندوق قبل أن تسحب الثانية. |
| Ben birçok erkek ben şüphe çekmeden olabildiğince var. | Open Subtitles | . وضعت قدر ما أستطيع من الرجال بدون أن أثير الشبهات |
| Böylece teferruatlı aletleri şüphe çekmeden yapabiliyor. | Open Subtitles | لهذا كان قادراً على أن يصنع آداة متطوّرة بدون أن يُثير الشبهات |
| #Acı çekmek istemem, ama acı çekmeden olur mu? | Open Subtitles | ...لاأريدأن أتألم لكن من منا لم يعاني ؟ |
| Ancak dikkat çekmeden elden çıkaramayacağını fark eder. | Open Subtitles | أنّها لا تستطيع بيعها من دون جذب الكثير من الإنتباه، لذا خبّأتها حتى جاء يوم |
| Ama dikkat çekmeden sessizce girmek kolay değil. | Open Subtitles | و لكم ليس سهلا الاندساس بينهم بدون ان تتم رؤيتك |
| Bir milyon insan fotoğrafımı çekmeden adım atabildiğim mi var? | Open Subtitles | لا أستطيع التحرّك خطوة واحدة من دون أن يلتقط مليون شخص صورتي. |
| Alarmı çekmeden kasayı açma. | Open Subtitles | لا تفتح السلامة حتى بعد أن يسحب جرس الإنذار. |
| Dikkat çekmeden daha fazla yaklaşamadım. | Open Subtitles | لم يمكنني الاقتراب بدون لفت الانتباه إلي |
| Biz bu davanın çok dikkat çekmeden sonuçlanması için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | سنفعل كل ما بوسعنا لنتأكد من بقاء هذا التحقيق بعيداً عن الأنظار |
| Çok fazla dikkat çekmeden, sana vize çıkartmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أحصل لك على تأشيرة دون جلب كثير من الاهتمام |
| Etik kaçak olduğu için dikkatleri çekmeden kalabalığa karışamaz. | TED | كطريدة، لا يمكن لإيثيك التسلل إلى الحشد دون لفت الانتباه إلى نفسها. |