| Daha açık olayım: Sizi fotoğraf çekmekten vazgeçirmek istemiyorum. | TED | دعوني أوضح ذلك: أنا لا أحاول تثبيطك عن التقاط الصور. |
| Üç aydır ödül törenlerinde el sıkışanları çekmekten başka bir şey yapmadım. | Open Subtitles | أنا هنا منذ ثلاثة أ شهر و كل ما أفعل هو التقاط الصور للمسؤولين و هم يتصافحون بالمناسبات |
| Melody'nin kariyerini saymazsak, bu dünyada bu fotoğrafları çekmekten başka hiçbir şeyden bu kadar zevk almamıştım. | Open Subtitles | بالإضافة إلى إنجابي ميلودي .. لا يوجد شيء في العالم كله يمنحني البهجة مثل التقاط تلك الصور |
| Şimdi tüm bu şirketler de reklamlarını çekmekten bahsediyor! | Open Subtitles | و جميع هذه الشركات تتحدث عن سحب اعلاناتها |
| Bu insanlar on milyon dolarlık bağışlarını çekmekten bahsediyor. | Open Subtitles | يتحدثان عن سحب تبرعهما بقيمة 10 ملايين دولار. |
| Butters'ın çıplak fotoğraflarını çekmekten daha yararlıdır. | Open Subtitles | مفيد أكثر من التقاط صور عارية للأشخاص |
| Bir zaman sonra Lazaro aile fotoğrafları çekmekten sıkıldı ve görsel illüzyonlar kullanarak deneyler yapmaya başladı. | Open Subtitles | بعد فترة ، أصيب (لازارو) بالملل من التقاط الصور العائلية وبدأت تجارب الخداع البصرية بالإنتشار |
| Bu, bir tetiği çekmekten daha tatmin edici olmaz mıydı? | Open Subtitles | ألا يكون هذا أكثر إرضاءًا عن سحب زناد؟ |