| Bu uzun ve çetin bir kişisel ve ruhsal keşif yolculuğudur. | Open Subtitles | إن العلاج النفسي هو رحلة طويلة شاقة من إكتشاف الذات والروح |
| Bilhassa tüm bu bölge, ekonomik açıdan hâlâ çetin bir zorluk içindeyken. | Open Subtitles | ولا سيما عندما لا تزال هذه المنطقة برمتها تواجه تحديات شاقة اقتصادياً |
| Görünüşe göre çok çetin bir yolculuk yapmışsın. | Open Subtitles | علىّ القول بأنه كان لديكِ رحلةٍ شاقة بالفعل |
| çetin bir ceviz, ama ona her zamanki tarzda davran. | Open Subtitles | إنها حالة صعبة, ولكن أريد معاملته كما نتعامل مع الآخرين |
| çetin bir ceviz, ama ona her zamanki tarzda davran. Onu oyunlar için eğit. | Open Subtitles | إنها حالة صعبة, ولكن أريد معاملته كما نتعامل مع الآخرين |
| Evet, tahminimce çok çetin bir yoldan geçmek zorunda kalacak. | Open Subtitles | أجل,أفترض أنه سيحصل معركة شاقة قليلاً أمامه |
| Bu da demek oluyor ki, onlara ulaşmak çok çetin bir iş. | Open Subtitles | وهذا يعني المحاولة في التوصل الى شيء معهم ستكون معركة شاقة |
| Çok çetin bir yolculuk yaptın. | Open Subtitles | لقد خضت رحلة شاقة من مناطق الجهل المظلمة |
| Dik tepelere saatlerce sürecek çetin bir tırmanış. | Open Subtitles | ساعات شاقة لتسلق المنحدرات. |
| - Bir de çetin bir savaşımız var. | Open Subtitles | وإننا نُواجه معركة شاقة. |