| Ve ben beklentilerinize veya çevreye uyum sağlamak için değişmeyeceğim. | Open Subtitles | -و أنا لم أغير نفسى -لأتناسب مع البيئة أو أقترحاتك |
| Anlamı yeni bir çevreye uyum sağlama zorluğudur. | Open Subtitles | فهذا يعني مشكلة تكييف مع البيئة الجديدة. |
| Farklı özelliklere sahip kişiler, farklı toplulukları temsil eder ve muhtemelen de, daha geniş bir genetik çeşitlilik ve çevreye uyum yeteneğine sahiptirler. | TED | الأشخاص ذو الملامح الممزوجة يمثلون مجموعات سكانية مختلفة، ويفترض أنهم يحتضنون تنوعًا جينيًا رائعًا وقدرة على التأقلم مع البيئة. |
| Biliyorsunuz, örümcekler bulundukları çevreye uyum sağlamak için renk değiştirirler. | Open Subtitles | تعرفي, هناك عناكب يمكن أن تغيّر لونها للمزج في بيئتهم. |
| Bazı örümcekler çevreye uyum göstermek için renk değiştirebilirler. | Open Subtitles | تغيّر بعض العناكب ألوانها للمزج في بيئتهم. |
| Onlardan korunmak ve, çevreye uyum sağlamak için renk değiştirirler. | Open Subtitles | لحماية أنفسها، يغيروا coiour لتتناسب مع البيئة المحيطة بهم. |