Ya bu şeyin Çiftleşme mevsimi, ya da şehrin her yerinde dolaşıyor. | Open Subtitles | و إما هذا هو موسم التزاوج لهذا الكائن، أو أنه يتجول في أنحاء المدينة |
Kolonya kokusu duyuyorum. Çiftleşme mevsimi, değil mi? -Evet. | Open Subtitles | يمكنني أن أشمّ رائحة الكولونيا إنّه موسم التزاوج |
Çiftleşme mevsimi olmasa, öğlene kadar daha uyuyacakmış hatta. | Open Subtitles | يقول كان بإستطاعته أن ينام فيه حتى الظهر لو لم يكن موسم التزاوج |
Heyecanlı erkekler, Çiftleşme mevsimi başlarken en azından bir gözlerini yolda tutsalar iyi olur. | Open Subtitles | كان من الجدير إسداء النصيحة للذكور المرحة أن يعيروا ولو نصف تركيزهم على الطريق بينما يبدأ موسم التزاوج |
Kayalıklarda, başka bir pterosaur için Çiftleşme mevsimi söz konusu - garip görünüşlü Tapejara. | Open Subtitles | على الصخور , كان موسم التزاوج لنوع آخر من الديناصورات الطائرة يأخذ مجراه إنه -التابيجارا |
Leaellynasaura'lar için Çiftleşme mevsimi, ve erkekler baskın olmak için rekabet halindeler. | Open Subtitles | بدأ موسم التزاوج –لليانوصور- وتتنافس الذكور من أجل الهيمنة |
- Ancak Çiftleşme mevsimi değilse. | Open Subtitles | الا اذا كأن هذا موسم التزاوج |
Ancak Çiftleşme mevsimi değilse. | Open Subtitles | الا اذا كان هذا موسم التزاوج |